"Halktan taraf yeni nesil yayıncılık"
Ara
Close this search box.

Stratonikeia’daki Roma Hamamı’na ziyaretçi akını

Muğla’nın Yatağan ilçesinde yer alan Stratonikeia Antik Kenti’nde kazı ve restorasyonu tamamlanan Roma Hamamı, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Yapının yüzde 95’i antik malzemelerle yeniden ayağa kaldırılırken, ziyaretçiler 2 bin yıllık tarihi atmosferi birebir deneyimleme fırsatı buluyor.

Dünyanın en büyük mermer antik kentlerinden biri olmasının yanında “aşkın ve gladyatörlerin kenti” olarak da bilinen Stratonikeia Antik Kenti’nde en az üç hamam bulunduğu, bu hamamlardan birisinin kadınlara ait olduğu tahmin ediliyor. Antik kentin Batı Caddesi girişinde yer alan Roma Hamamı, yapılan kazı çalışmaları sonrası aslına sadık kalınarak ayağa kaldırıldı. Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği Roma Hamamı, antik kenti ziyaret edenlerin en fazla ilgi gösterdiği bölüm oldu.

“TÜRKİYE’NİN TARİHİ BÜYÜLEYİCİ”

10 yıldır Datça’da yerleşik olarak yaşayan 73 yaşındaki İngiliz Glyn Evans, “Buradayım ve gerçekten inanılmaz. Görülecek o kadar çok şey var ki, burada yapılan çalışmalar da çok etkileyici. Burası şimdiye kadar gördüğüm en güzel yerlerden biri. Her şey harika. Burada beni etkilemeyen hiçbir şey olmadı; her şey gerçekten muhteşem. Üstelik hâlâ keşfedilecek, gösterilecek çok şey var. Bu alanı halka açarak gerçekten olağanüstü bir iş çıkarıyorlar. Türkiye’de birçok şehri gezdim: Efes, Göbeklitepe ve tabii ki İstanbul’daki muhteşem yerler; Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı ve adlarını hatırlayamadığım daha pek çok yer. Türkiye’nin tarihi gerçekten büyüleyici, kültürü ise son derece zengin” dedi.

Stratonikeia'daki Roma Hamamı’na ziyaretçi akınıMALZEMELERİN YÜZDE 95’İ ANTİK DÖNEME AİT ESERLER

Stratonikeia ve Lagina Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, “Geleceğe Miras” projesi çerçevesinde antik kent içindeki Roma Hamamı’nın kazı çalışmalarını tamamladıklarını söyledi. Prof. Dr. Söğüt, şu bilgileri verdi:

“Biz, Stratonikeia Antik Kenti’nde ve Lagina Kutsal Alanı’nda antik dönemden günümüze yapılarda arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Şimdi bulunduğumuz alan, Stratonikeia Antik Kenti’nin önemli yapılarından birisi. Burası Roma döneminde inşa edilen bir hamam yapısı. Biz buranın tamamının kazısını yaptık ve ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında bu yıl tamamladığımız çalışmalardan biri oldu. Burada hem palestra kısmını, yani bu hamamın avlu kısmını, hem hamamın esas giriş kısmını hem de idari bölümünün kazısını yapıp konservasyonunu gerçekleştirdik. Buradaki malzemelerin yüzde 95’i kendi malzemeleri. Zorunlu olduğumuz, çok küçük bazı alanlarda yeni malzeme kullandık. Onun için insanlar bazen baktıklarında ‘bunlar yeni mi’ diye soruyor. Ama bunlar yeni değil. Sadece yeni malzemeler kullanılan yerler belirgin olarak görülebiliyor.”

‘Dans Eden Musa’ heykeline ilişkin bilgi veren Söğüt, “Palestradaki sütunları ayağa kaldırdık ki insanlar antik dönemde bu alanın nasıl olduğunu görebilsin. Soğuk su havuzunun konservasyonunu yaptık. Hatta içinde bir heykel de vardı, onu da biz bulduk. O heykelin bir kopyasını yaptırarak yerine yerleştirdik. Bu heykel, antik dönemin meşhur heykellerinden (Dans Eden Musa) biriydi. Yaklaşık 2200 yıl öncesinden itibaren Hellesion’da, Roma döneminde, Anadolu ve Ege Adaları’ndaki antik kentlerde bu heykelin kopyaları yapılır ve sergilenirdi. Biz de 2025 yılında, antik dönemde olduğu gibi, o heykelin bir kopyasını yaptırdık ve niş içerisine yerleştirdik” dedi.

Stratonikeia'daki Roma Hamamı’na ziyaretçi akını“KÜLTÜREL MİRASIMIZI KORUYABİLECEĞİMİZ BİR DEĞER OLUŞTURDUK”

Söğüt, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“İnsanlar ‘yaklaşık 1800 yıl önce gelseydik ne görürdük?’ diye soruyor. En azından bu algıyı oluşturmalarını istedik. Çünkü bu yapının M.S. 1. yüzyıldan 610 yılına kadar geçirdiği tüm evreleri biliyoruz. Üst kısımlarında ise Menteşe Beyliği ve Osmanlı dönemi evrelerini tespit ettik. Hepsi elimizde; adeta bir kitabın yaprakları gibi kat kat hepsini belgeledik. Stratonikeia Antik Kenti’nde, antik dönemden günümüze bu süreci tamamladık. Hem insanların gezebileceği hem de kültürel mirasımızı koruyabileceğimiz bir değer oluşturduk ve ziyaretçilerin beğenisine sunduk. Çok güzel eserler ortaya çıktı. Sadece bu havuzun suyunu seyretmek için gelen insanlar var. Heykelin karşısına oturup saatlerce izleyen ziyaretçiler var. Bu bizim için çok değerli; insanların burayı sevdiğini ve sahip çıktığını gösteriyor.”

Paylaş

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız