Muğla’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü coşkuyla kutlandı. Yürüyüş ile başlayan kutlama, Atatürk Bulvarı’nda düzenlenen mitingle sona erdi. Mitingde yapılan basın açıklamasında, “1 Mayıs herhangi bir miting değildir. 1 Mayıs, dünyanın her tarafında, beş kıtada yüzlerce ülkede kutlanan, İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür” denildi.
İşçilerin günlük çalışma süresinin düşürülmesi için verdiği mücadeleden doğan 1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında bir asırdan fazladır Emek ve İşçi Bayramı olarak kutlanıyor. Muğla’nın merkez ilçesi Menteşe’de düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında da Tertip Komitesi’nin çağrısı üzerine binlerce kişi, Kışla Parkı’nda bir araya geldi.
Sendikalar, odalar, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, kadın dernekleri ve vatandaşların katıldığı kutlama, Atatürk Bulvarı’na yürüyüş ile başladı. Kutlamaya, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan ile Cumhur Uzun, Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal ve Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz’un yanı sıra Çimento Fabrikasına karşı mücadele eden Deştin Çevre Platformu üyeleri de katıldı.
“ONURLU MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Yürüyüşün ardından Atatürk Bulvarı’nda miting düzenlendi. Mitingde DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’dan oluşan Tertip Komitesi ve Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Nilüfer Enginsu, şu açıklamayı yaptı:
“Bu şanlı günde emeğimizin hakkını söke söke almak için, özgür yarınlara omuz omuza yürümek için, bu onurlu kavgayı sevdamızla kuşatmak için, halkların nasırlı yumruğunu faşist düzene balyoz gibi indirmek için alanlardayız. Bir dünya düşlüyoruz yoldaşlığın sınıfları yok ettiği, bir dünya düşlüyoruz çocukların ölmediği, bir dünya düşlüyoruz insanlık onurunun baskıya, sömürüye, savaşa galip geldiği. Ve elbette biliyoruz güneşin zaptı yakın. Güneşi zapt edeceğiz. Onurlu mücadelemizden bir an bile vazgeçmeyeceğiz. Direnenlere selam olsun.”
“SESİMİZ, MÜCADELENİN ATEŞİYLE ÇIĞLIĞA DÖNÜŞÜYOR”
Daha sonra işçiler adına konuşan DİSK Genel-İş Sendikası Muğla 2 No’lu Şube Başkanı Heybet Özman, “Bugün 1 Mayıs. Sesimiz, mücadelenin ateşi ve coşkusuyla hep bir ağızdan çığlığa dönüşüyor. İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs, ülkemizde güçlü bir tarihe sahiptir. Tüm engellemelere, yasaklamalara, baskılara rağmen, başta Taksim olmak üzere ülkemizin meydanları dünyanın en kitlesel 1 Mayıslarına tanık olmuştur” dedi.
“BİZLER BİR TARİHİN TAŞIYICILARIYIZ”
Özman, şöyle konuştu:
“1 Mayıs herhangi bir miting değildir. 1 Mayıs, dünyanın her tarafında, beş kıtada yüzlerce ülkede kutlanan, İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Yılın 365 günü ezilen, sömürülen, horlanan, yok sayılan milyonlar, 1 Mayıs alanlarında kendilerini ifade eder, taleplerini, umutlarını, tepkilerini omuz omuza paylaşır. 1 Mayıs, tüm değerleri üreten işçilerin ve emekçilerin bugüne dair itirazlarını ve yarına dair hedeflerini beyan ettiği gündür. 1 Mayıs alanları, yüz binlerin birbirlerine ve tüm dünya İşçi sınıfına yüzünü döndüğü ve elini uzattığı alanlardır. Bizler bir tarihin taşıyıcılarıyız; onu yaşatmak ve büyütmek için buradayız. Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tüm sömürülenler, yoksullaşanlar ve ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 86 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var.
“BİRLEŞİRSEK DEĞİŞTİREBİLİRİZ”
Konuşmasında emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli çalıştığı ve insanca yaşayabildiği bir ülke özlemini dile getiren Özman, “Bizler emeğin sömürülmediği, %1’in değil %100’ün mutlu yaşadığı, sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin, hak arama yollarının açık olduğu, grev hakkının engellenmediği, herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olduğu, gazetecilerin, Sendikacıların, sanatçıların, akademisyenlerin belediye başkanlarının, siyasi rakiplerinin, gençlerin ve öğrencilerin hapse atılmadığı, KHK ve fiili OHAL rejimine son verildiği, Ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halklarımıza ve emekçilere kesilmediği, Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı 2.sınıf yurttaş muamelesi görmediği, Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, Eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu, Düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak görülmediği ve cezalandırılmadığı, Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatırılmayan, Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz. Biliyoruz ki, böyle bir dünya ve ülke mümkündür. Geleceğe ve umuda birlikte sahip çıkabiliriz. Birleşirsek, örgütlenirsek, değiştirebiliriz.”





















