MSİ: “Termik Santral işçilerinin işten çıkarılması işverenin sorumluluğunda”

Muğla Su İnisiyatifi (MSİ), Yatağan Termik Santrali’nin kömür çıkaramama nedeniyle zor durumda olduğu açıklamalarına tepki gösterdi. İnisiyatiften yapılan açıklamada, “Mahkeme santrallerin kapatılmasının gerekli olduğuna karar verdi. İşçilerin işten atılması birinci dereceden işverenin ve sendikanın sorumluluğundadır” denildi.

TES-İŞ Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, geçtiğimiz günlerde Yatağan Termik Santrali’nin yerüstü maden rezervinin tükenmesi ve yeraltı maden ruhsatının da iptal edilmesiyle kömür tedarik sorunuyla karşı karşıya kaldığını açıklamıştı. Erçelik daha sonra CHP ve AK Parti Muğla İl Başkanlığı’na ziyarette bulunmuştu.

MUĞLA SU İNİSİYATİFİ’NDEN TEPKİ

Erçelik’in açıklamalarına Muğla Su İnisiyatifi’nden tepki geldi. İnisiyatiften yapılan açıklamada, “Bu santraller diğer iki santral gibi Yeniköy ve Kemerköy TES, Aydın İdare Mahkemesi’nin Danıştay tarafından onanan kararla 1996 yılında kapatılmıştı. Ayrıca AİHM’de 2005 tarihli kararıyla mahkeme kararına uyulması gerektiğini gerekçesinde belirterek santrallerin kapatılmasının gerekli olduğuna karar verdi. Bakanlar Kurulu’nun Türkiye hukuk tarihinde ilk olmayan, idare tarafından mahkeme kararlarına uyulmamasına karar vermesiyle santraller 30 yıldır hala çalışıyor. Muğla Su İnisiyatifi olarak, mahkemenin kararının uygulanmasını istiyoruz” denildi.

“İŞVEREN VE SENDİKANIN SORUMLULUĞUNDA”

İşçilerin işten çıkarılmasının sorumluluğunun işveren ve sendikada olduğunu belirten açıklamada, “Partilerin ve Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin santralde çalışan işçilerin işsiz kalmasına seyirci kalamayacakları ortada. Sendika’nın 187 işçinin işten atılmasına karşılık, gerçekte, 420 işçinin işten çıkarılacağı iddia ediliyor. İşverenin tarafını tutup, işçilerin, işten atılmasını tevekkülle karşılamasını tavsiye etmekten başka yapacakları olduğunu hatırlatırız. İşçilerin işten atılması birinci dereceden işverenin ve sendikanın sorumluluğundadır. İşveren bunu öngörmek zorundadır; ama işveren kâr peşinde, güneş enerjisi santralini, ihale şartlarına aykırı olarak Yatağan’ın maden çukurlarına kurmakla meşgul. İşçilerin ne olacağı umurunda değil” ifadeleri kullanıldı.

“SANTRAL KAPATILIRSA ELEKTRİK KESİNTİLERİ OLACAK İDDİASININ ASILSIZ”

Santral kapatılırsa Muğla’da elektrik kesileceği iddialarının asılsız olduğu ifade edilen açıklamada, “Raporları ve sözleri ile ürettikleri gerçek dışı beyanları ciddiye almanın mümkün olmadığını bir kez daha belirtiyoruz. Santral kapatılırsa Muğla’da elektrik kesintileri olacak iddiasının asılsız olduğunu, Türkiye’nin enterkonnekte sisteme geçtiğini, Muğla’da üretilen elektriğin üçte birinin Muğla’da tüketildiğini, santrallerin çalışmasının kömür madenlerinde kömür çıkartılamayacak duruma eriştiğini hatırlatıyoruz. Santrallerin çalışmasına dair Bakanlar Kurulu kararının alındığı 1996’da da gerçekçi olmadığını, Muğla’da elektrik kesintisinin o tarihte de yaşanmadığını söylemek isteriz” denildi.

“İDARE UYGULAMALARINDA KAMU YARARI OLMADIĞI ORTADA”

Öte yandan, Yatağan’da bağlı Turgut Mahallesi’nde yeraltı kömür ocağına verilen ÇED olumlu kararının iptal edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını duyuran Muğla Su İnisiyatifi’nin açıklamasında, “Gerekçede önemli bir yer tutan yer altı sularının olumsuz etkileneceği, tarım alanlarında önemli çökmeler olacağı uyarısına aldırmayan işveren ise mahkeme kararını temyiz etmekle meşgul oldu. Turgut’ta köy meydanındaki çeşme bin yıldan sonra kurudu. Halkın suyunu, bu arada Dipsiz Kaynağını enerji üretim şirketlerine veren Devlet Su İşleri. DSİ tarımsal sulama amaçlı Hayırlı Barajı’nın yapımından vazgeçen devlet kurumudur; idarenin kararlarında, uygulamalarında kamunun yararı olmadığı ortada” ifadelerine yer verildi.

Paylaş