Muğla Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanı ve yazar Celal Cem Dengiz, yayımlanan romanlarından elde edilecek tüm gelirleri Lösemili Çocuklar Vakfı’na (LÖSEV) bağışladığını açıkladı. Dengiz, “Bundan sonrasında da bu kitaplar ne kadar gelir elde ederse etsin, isterse kırk dile çevrilsin, tamamı hayır kurumlarına gidecek” dedi.
‘Baba Oğul ve Korku’ ile ‘K.A.N’ adlı romanların yazarı olan ve aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı görevini yürüten Celal Cem Dengiz, yayımlanan romanlarından elde edilecek tüm gelirleri LÖSEV’e bağışladığını açıkladı.
ilk romanını 2010 yılında kaleme aldığını anlatan Dengiz, “Öncesinde ufak tefek hikayeler yazıyordum. Lise dönemindeyken karikatür çiziyordum. Çizgi roman yapmaya çalışıyordum. Bunları halka arz etme gibi bir düşüncem yoktu. Polisiye okumayı sevdiğim için ben de bu tarz bir şey yazabilirim diye düşündüm. Sonra ilk romanımı yazdım. İlk romanım da aslında Baba Oğul ve Korku adlı romanımdı. Ama yeni basıldı. 2012’de bir roman daha yazdım. 2014’te de Kan adlı romanımı bitirdim. K.A.N ile Baba Oğul ve Korku romanları şu anda bulunabiliyor. Diğer romanımı da inşallah önümüzdeki dönemde bastırmak istiyorum” dedi.
SANATIN TİCARİ KAYGILARLA YAPILMAYACAĞINA İNANAN BİR İNSANIM
Her iki eserin gelirinin de Lösev’e bağışladığını ifade eden Dengiz, “Yayınevine de bu şekilde bildirdim. Altı ayda bir yapılan telif ödemeleri olduğunda, doğrudan Lösev’e aktarılacak. Bu romanlar ileride belli olmaz çok satar, milyonlar kazanır. O zaman da dahi bu romanların ben tek bir kuruş gelirine bile dokunmayacağım. Olduğu gibi Lösev’e gidecek. Roman konusunda ne gelirse gelsin bunu ben bağışlayacağım. Bugün LÖSEV olur, bundan sonraki çıkan roman Türk Hava Kurumu olur. Bir sonraki Türkan Saylan’ın Çağdaş Yaşamı ve Destekleme Derneği olur, bağışlayacağım. Ben memurum ve ticaret yapmam uygun değil. Sanatın da ticari kaygılarla yapılmayacağına inanan bir insanım. Bzim toplumsal olarak birbirimize sahip çıkmaya çok ihtiyacımız var. Ne kadar sahip çıkarsak o zaman toplumuz diyebiliriz” dedi.
Yoğun iş temposuna rağmen sanata olan ilgisini sürdürdüğünü söyleyen Dengiz, şöyle konuştu:
“Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığından itibaren çok sanatsal bir şey yapamadım açıkçası. Daha önceki dönemlerde dediğim gibi zaten 2014-2015’e kadarki dönemde askerlikle uğraştım. Yani subay olduğum dönemlerde biraz daha zamanım vardı. Bir taraftan da doktoraya devam ediyorum. Doktora tezimde yine kültürel belediyecilik faaliyetlerinin aidiyet algısına etkisi üzerine. Şu anda zaman buldukça ancak doktora tezime odaklanabiliyorum.
DENGİZ’DEN OKURLARA MESAJ
Romanlarının daha fazla kişiye ulaşmasını dileyen Dengiz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu haber, bu röportaj her kime ulaşırsa söylediğim gibi benim bu kitaplardan tek bir kazancım yok ve olmayacak bundan sonrasında da bu kitaplar ne kadar gelir elde ederse etsin. İsterse Bestseller olsun, kırk dile çevrilsin. Yani ileride bir Ahmet Ümit’in eserleri gibi olur inşallah. Daha çok insana ulaşır. O yetenekte bir şeyler yazmayı başarırım inşallah ileride. Hepsi dediğim gibi hayır kurumlarına gidecek. Bu anlamda ben okurlardan temennim hem aldıkları kitaptan zevk alırlar, iyi bir polisiyenin tadına varabilirler. Hem de bu aldıkları kitap sayesinde de bir bağışa kendilerinin de pay sahibi olduklarını bilmelerini isterim.”











