"Halktan taraf yeni nesil yayıncılık"
Ara
Close this search box.

BAHAR TEMİZLİĞİ

“İnsan, birlikte en çok zaman geçirdiği beş kişinin ortalamasıdır” der Jim Rohn.

Etrafımızdaki beş kişinin ortalamasıysak eğer tam olarak kimiz?

Peki, bu beş kişinin ortalaması olurken ben mi etrafımdakilere benzedim yoksa onlar mı bana benzedi? Yoksa hiçbir benzer noktamız yoktu ama hayat mı bizi bir arada olmaya zorladı?

İnsan sosyal bir varlıktır. Bireysel hayat sürdürmemiz neredeyse imkânsızdır. Seçimleriniz olmasa da zaruretleriniz sizi sosyal olmaya mecbur bırakır.

İş yerinizde iş arkadaşlarınızla, sosyal çevrenizde arkadaşlarınızla, ailenizle, alış veriş yaparken, toplu taşıma araçlarında seyahat ederken…

Toplumsal alanda her ortamda farklı maskeler kullanırız ama en yakınlarımızın yanında kendimizi daha rahat hisseder, olduğumuz kişiye daha yakın bir maske takarız. Dikkatinizi çekerim hala maskesiz değiliz! Kabul görmek, uyumlanmak sebebi her ne ise çevremizdeki insanlara göre şekilleniriz. Bir bakmışsınız ki etrafınızdaki insanların kişisel özelliklerini almaya başlamışsınız!

Çoğu zaman farkında bile olmayız bu durumun etrafımızdaki insanlara benzediğimizin. Bu benzerlik bazen “olumlu” etkiler yaratırken bazen de “olumsuz” sonuçlar doğurur. Size göre kötü olan karşınızdakine göre olumludur. Bunu da yaşanmışlıklar belirliyor sanırım.

Bu farkındalık tam olarak nerede başlar, insan ne zaman uyanır ya da uyanmaya başladığını fark eder?

Uyanmaya başlamak ve bunun farkına varmak insanı yenileyen bir o kadar da kişiye sancı veren bir süreçtir. Değişim kapıya dayandığında sanki herkes karşınıza dikilir ve size neden değişmemeniz gerektiğini anlatır. Değişimin zorlu olsa da size iyi geleceğini siz bilirsiniz siz anlarsınız.

Peki ya çevrenizdey”miş” gibi davranan yakınlarınız…

Geçirdiğiniz her zorlu süreç aslında bir zamanlar benzediğiniz insanlardan sizi uzaklaştıran en önemlisi de gerçekte kim olduğunuz hatırlatan bir süreçtir. Hem de öyle okşayarak değil ardı arkası kesilmeyen tokatlarla gösterir size yapışan zehirli sarmaşıklarınızı.

Dışardan baktığınızda gözünüze hoş görünün bu sarmaşık tüm bedeninizi sardığında hareketleriniz kısıtlanır kımıldamaya korkar hale gelirsiniz. Ne zaman ki o zehirli sarmaşıkların size zarar verdiğinin farkına varır ondan kurtulma isteğini ve gücünü kendinizde bulursunuz işte o zaman özünüze dönmeye başlarsınız.

Zordur elbette alışık olduğunuz rahatsızlıktan kurtulmak bile! Zehirli olanları normalleştirdiğiniz için olabilir mi ya da zehirli olduklarını yeni fark ettiğiniz için?

Ne fark eder önemli olan kurtulmanızdır sizi boğan sarmaşıklardan…

Hazır havalar ısınmışken kalbinizde ve etrafınızda gereksiz yer kaplayan size kendinizi ayrık otu gibi hissettirenlerden arınmak için gücünüzü toplayıp bir bahar temizliği yapmanın vakti gelmiştir diye düşünüyorum. Belki de çoktan geçti ama yarın değil bugün…