Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Muğlalıları saat 20.30’da Sınırsızlık Meydanı’na davet eden Aras, “Seçimle gelen seçimle gider. Yargı ve baskı unsurlarıyla görevinden alınamaz, alınmamalıdır. Halkımız her şeyin farkında ve tepki gösteriyor” dedi.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ardından gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.
Aras, “Ekrem İmamoğlu’ndan terörist çıkartamazsınız. Ekrem İmamoğlu’ndan yolsuzluk yapacak bir hırsız çıkartamazsınız. Ama şunu yapabilirsiniz. Bu gerekçeleri öne sürerek Ekrem İmamoğlu’nun elinden, 16 milyon İstanbullunun oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanının elinden belediye başkanlığını işte bu şekildeki uygulamalarla belki almayı düşünebilirsiniz.Şu anda da değişik şeyler konuşuluyor. Seçimle gelen seçimle gider. Seçimle gelen, yargı veya farklı unsurlarla, baskı unsurlarıyla görevinden alınamaz, alınmamalıdır. Halkımız bunu görüyor. Halkımız her şeyin farkında” dedi.
“HERKESİ SINIRSIZLIK MEYDANI’NA BEKLİYORUZ”
Muğlalıları saat 20.30’da Sınırsızlık Meydanı’nda buluşmaya davet eden Aras, “Vatandaşlarımızın zaten Türkiye’de şu anda her platformda yaptığı, gösterdiği tepkiyi de hep birlikte izliyoruz. Bizler de sessiz kalmayacağız. Oldubittilere hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğiz. Biz de bugün halkımızla beraber saat 20.30’da sınırsızlık meydanında yine toplanıyoruz. Bu yapılmaya çalışılan baskılara yapılmaya çalışılan oldubittilere karşı yine oradan hep beraber ses yükselteceğiz. Bu konuya inanan, bu konuda yine inisiyatif almaya kim karar verdiyse herkesi Sınırsız Meydanı’na bekliyoruz. Ama tabii ki şunu da hatırlatalım. Kesinlikle şiddete, farklı yollara başvurmadan, hoşgörüyle tamamen hedefimizi ortaya koyarak yapacağımız bir açıklama için bir araya geleceğiz. Yoksa şiddete, vandallığa hiç kimsenin zaten prim vermesi de düşünülemez. Biz de kesinlikle prim veremeyiz. İnsanlar haklarını arayabilir, demokratik yollarla da arayabilir, açıklamalar da yapabilir, gösteri de yapabilir” diye konuştu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN ANAYASASI VARDIR”
Demokratik hakların anayasal güvence altında olduğunu hatırlatan Aras, “Türkiye Cumhuriyeti yüzyıllık bir çınardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin yasaları vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nde insan hakları vardır, demokrasi vardır. Bunları askıya almaya çalışırsanız, bunlarla ilgili yine farklı yöntemlerle hareket etmeye çalışırsanız, bu halkla tabii ki sesini yükseltir, tepki gösterir. ‘Ben yaptım oldu. Hiç kimse sesini çıkartmasın, kimse tepki göstermesin’ dünyada böyle bir olay yok. Şöyle anayasanın 34. maddesinde her vatandaş demokratik hakkını kullanarak kimseden izin almadan gösteri yapmaya, eylem yapmaya, açıklama yapmaya muktedirdir, hakkı vardır. Anayasa bu hakkı verir. Devleti kuran da bu halk olduğuna göre anayasayı yapan da halk olduğuna göre vatandaşlarımızın anayasal hakkını kullanmayı önlemeye de kimsenin yeltenmemesi lazım bana göre” dedi.
“EKREM BAŞKANIMIZA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Aras, destek için yarın İstanbul’a gideceğini belirterek, şunları söyledi:
“Ben de yarın sabah İstanbul’a gideceğim. Yine Sayın Genel Başkanımızın ve parti yöneticilerimizin yanında hep birlikte Ekrem Başkanımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Düşünün en son olanları da işte bugün metroların yapım işine de yine el atılmış. Daha suçlu, suçsuz kimse belli değil. Bir masumiyet karinesi var değil mi? Yani sonuçta şu anda henüz daha mahkemeye de çıkarılmamış ama şu anda bakıyoruz ki suçlu ilan edilmişler, malına mülküne el konmuş. Ondan sonra bütün kanallarda şu anda özellikle yandaş kanallar dediğimiz kanalların hepsinde bir algı yönetimi başlatılmış. Her şey halkımızın yine bu konudaki bakış açısını dizayn etmek için planlanmış görüyoruz. Bunların hepsini yaşıyoruz hep beraber. İşte biz de bütün bu algı yönetimine rağmen bütün bu baskılara rağmen tabii ki bu yapılan oldu bittiye karşı haksızlığa, hukuksuzluğa karşı sesimizi çıkartacağız. Gerektiğinde İstanbul’da da veya bir başka bir bölgede de yerimizi alacağız.”









