Muğla’da ‘Toprağımızı Vermiyoruz’ mitingine katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Yeni Yol Grup Başkanvekili ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ ile TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, maden yasasına tepki gösterdi.
Türkiye’nin 30 ilinden köylülerin oluşturduğu “Toprağımızı Vermiyoruz Platformu” tarafından Muğla’nın Menteşe ilçesinde zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına izin veren düzenlemeyi protesto etmek için “Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, Toprağımızı Vermiyoruz” mitingi düzenlendi.
HATİMOĞULLARI: BU İKTİDAR ADETA LEBLEBİ DAĞITIR GİBİ MADEN RUHSATI DAĞITIYOR
Mitinge katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Mecliste çıkan yasalar bu ülkede bugüne kadar çıkan en zalim yasalar. En son çıkan torba yasaya karşı parlamentodaki bütün muhalefet partileri olarak bir yürek olduk, tek imza olduk ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Bu işgal yasasını, parsel parsel ülkeyi satmak isteyenleri AYM’ye hep beraber şikayet ettik. Biz buradan Muğla’dan AYM’ye bir kez daha sesleniyoruz: Türkiye’nin yarısından fazlasının itiraz ettiği bu yasaya hayır demenizi, veto etmenizi bekliyoruz. Bu iktidar adeta leblebi dağıtır gibi maden ruhsatı dağıtıyor. Bugün Milas’ta, Akbelen’de yaşananlar ne yazık ki Türkiye’nin dört bir yanında yaşanıyor. Türkiye’nin dört bir yanında her yeri tarumar eden bu iktidara bağlı olan yerli ve yabancı birçok şirket Muğla’yı hallaç pamuğuna çevirdiği gibi Muğla’nın 48 köyünü yaşanmaz hale getirmek üzere oldukları gibi aynı şekilde Şırnak’ta da ağaç kesiyorlar. Geçtiğimiz günlerde Şırnak Besta’da Türkiye’deki birçok doğa ve çevre mücadelecisiyle, ekolojistle birlikte bizler ağaçlar kesilmesin diye hep beraber nöbet tuttuk. Muğla’dan Besta’ya, Besta’dan Muğla’ya bizler işte bu mücadele köprüsünü en güçlü şekilde örgütleyebilirsek ancak bu şirketleri koruyan iktidara böyle geri adım attırabiliriz. Bundan hiç şüphemiz yoktur.”
ÖZDAĞ: “TEK ADAMIN TASARRUFUNA VERİLEN KURUL YASASINA İTİRAZ ETTİK”
Yeni Yol Grup Başkanvekili ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ da “Muğla’da enerji üretilmez, üretilirse temiz enerji üretilir, rüzgar enerjisi üretilir, güneş enerjisi üretilir. Burada başka bir enerjiye yer yoktur, kömüre ihtiyaç yoktur burada. Bir maden yasası çıkardılar; halk deyimiyle söylüyorum. Parlamento diliyle söylediğimiz zaman ‘enerji yasası.’ Bu yasalar onlarca kez parlamentoya geldi. Ben bir Grup Başkanvekili olarak Sayın Ali Babacan’ı, Sayın Ahmet Davutoğlu’nu, Sayın Mahmut Arıkan’ı temsil eden bir arkadaşınız olarak orada direnmeye çalıştık. Dört grup direndik, dört grupla beraber de grubu olmayan partiler direndik beraberce. Anayasa Mahkemesine bugüne kadar bu yasaları, bu anayasayı çiğneyen Türkiye’nin değil, milletin değil, bir avuç azınlığın lehine olan bu yasaları Anayasa Mahkemesi’ne sadece CHP götürüyordu. Çünkü parlamentoda beşte birlik çoğunluğa onlar sahipti. Bu sefer dedik ki hep beraber muhalefet olarak, bütün muhalefet 264 milletvekili, beraber götürelim dedik; götürdük. Ama şunu bilin ki hani diyorlardı ya ‘Anayasa Mahkemesi kapansın.’ Birisi öyle söylüyordu. Birisi de şöyle söylüyordu: Bu kendi atadıkları 15 üyenin 10’unu Sayın Erdoğan, ikisini Sayın Abdullah Gül, üçünü Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri seçti. Buna rağmen onların vermiş olduğu adil kararları tanımamak için kendi gazetelerinde, ‘bunlar teröre iltisaklı’ diyerek haberler yaptıranlar, Anayasa Mahkemesi’ne götürdük hep beraber. Biz şimdi bu yasanın yani Türkiye’deki zeytinlikleri ve meraları yok etmek isteyen bu yasayı ve bu yasayla beraber tekelleşmeyi, tekelleşmeyle beraber imtiyaz yasasını, imtiyaz yasasıyla beraber tek adamın tasarrufuna verilen bir kurul yasasına hep beraber itiraz ettik” dedi.
KADIGİL: “BÖYLE BİR KÖTÜLÜĞÜ BİR ÜLKEYE ANCAK İSRAİL VE İSRAİL’İN YANAŞMALARI YAPAR”
TİP Parti Sözcüsü Sera Kadıgil de mitingde şunları söyledi:
“Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923’ten bu karanlığın ülkemizin başına musallat olduğu güne kadar bu ülkede verilen maden ruhsatı sayısı bin 186. Sadece geçtiğimiz 15 senede bu karanlığın yerli, yabancı maden şirketlerine peşkeş çektiği ruhsat sayısı 386 bin. Yazıklar olsun. İşgal edilse hiçbir işgal kuvvetinin aklına belki de gelmezdi yüz yıllık zeytinlere el uzatmak. Bunların geliyor. Yetiyor mu bu maden ruhsatları bunlara? Yetmedi. Bu maden ruhsatları yetmeyince o mecliste, 20 kere maden kanununu değiştirdiler. Yetti mi? Yetmedi. Peşine tam 200 kere yandaşlarına ihale dağıtmak için ihale kanunu değiştirdiler. Muğla Büyükşehir Belediyesi bir rapor hazırlamış temmuzda. O raporda ne diyor biliyor musunuz? Bu yasa görünümlü şirket talimatnamesi geçerse 800 bin zeytin katledilecekmiş. Raporu okurken dedim ki ‘bana bir yerden tanıdık geliyor. Ben sanki bunu daha önce bir yerde okudum.’ Nerede okudum biliyor musunuz? O katil, o soykırımcı, o İsrail Devleti’nin Filistin’i işgal ederken yok ettiği, ‘taşıyorum’ adına çöktüğü zeytin sayısıdır. 800 bin zeytin. Böyle bir kötülüğü bir ülkeye ancak İsrail ve İsrail’in yanaşmaları yapar.”









