Muğla’da üniversite etkinliğinde ‘‘cinsel saldırı’’ iddiası

ÖZEL HABER/ Muğla’ya okul etkinliği için gelen Hacettepe Üniversitesi öğrencisi D.K., etkinlikte bir erkek öğrencinin ‘’cinsel saldırısına’’ maruz kaldığını iddia ederek şikayetçi oldu. Genç kadının şikayeti üzerine şüpheli Y. E. Ö. tutuklandı.

Olay, 8 Eylül 2024 tarihinde Muğla’nın Marmaris ilçesi Selimiye Mahallesi’nde bir teknede meydana geldi. 3 üniversitenin Yelken Toplulukları tarafından düzenlenen etkinlikte iddiaya göre, okulu Hacettepe Üniversitesi adına etkinliğe katılan 25 yaşındaki 4. sınıf öğrencisi D.K., ODTÜ’de okuyan 1. sınıf öğrencisi Y.E.Ö.’nün cinsel saldırısına uğradı. Genç kadın, 9 Eylül’de şikayetçi oldu. Soruşturma kapsamında tanık ifadeleri dinlendi ve şüpheli Y.E.Ö., 10 Eylül’de tutuklandı. Adli Tıp Kurumu’ndan 11 Eylül’de genç kadının ”cinsel saldırıya uğradığının tespit edildiğine” ilişkin rapor geldi.

Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı şüpheli hakkında ”Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı nitelikli cinsel saldırı” suçundan hakkında dava açılmasına ilişkin fezlekesini 16 Eylül’de hazırlayıp Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

“Çok acı hissettiğimi hatırlıyorum”

Mabolla Medya’ya konuşan D.K., faille daha önce tanışmadığını belirterek, tacize uğradığı gün yaşadıklarını anlattı. D.K, şöyle devam etti:

“Kendi üniversitem adına bu etkinliğe katılmak için Ankara’dan Marmaris’e geldim. Faille öncesinde hiç tanışmamıştık. İlk 2 gün faille herhangi bir sohbet ortamı bile olmamıştı. 2 tekne gitmiştik. Normalde teknemiz Netsel Marina’da demirliydi. O gün Keçi Koyu denilen bir yere açıldık ve tekne orada demirledi. Ben hep tek başıma eğleniyordum, yüzüyordum. Akşam yemek hazırlandı ve alkol alındı. Faille o ana kadar hiç sohbetim olmadı. Genelde alkol alma alışkanlığım da yoktu. O gün alkol beni çarptı. Ben kendi başıma yüzerken Y.E.Ö. yanıma gelip bana ‘Nasılsın ne yapıyorsun’ dedi. Ben yüzmeye devam ettim. Belimi kavrayıp aniden yanağımdan öptü. Ben neye uğradığımı şaşırdım. Ardından daha da yakınlaşmaya çalıştı, kendine doğru çekmeye devam etti. Onu istemediğimi, rahatsız olduğumu ve gitmek istediğimi söyledim ve oradan kayalıklara doğru yüzdüm. Sonra tekneye doğru gittim. Arkamdan gelmeye devam etti. Gece tekne çok karanlıktı, hiç ışık yoktu. Kapıyı açıp beni odaya götürdüğünü hatırlıyorum. Zorla yatağa itti ve kollarıma fiziksel kuvvet uyguladı. Bağırmamam için engel oldu, ağzımı kapattı. Çok acı hissettiğimi hatırlıyorum.

“Hiç bilmediğim bir şehirdeydim, ne yapacağımı bilmiyordum”

Sabah saat 4 gibi vücudumda derin bir ağrı ile uyandım. Ne yapacağımı bilemiyordum, hiç bilmediğim bir şehirde denizin ortasında ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilmiyordum. Odamda kendime baktığımda şortumun ve yataktaki çarşafın kan içinde olduğunu gördüm. ODTÜ’de okuyan ve kaptan yardımcılığı görevi yürüten bir kıza olayı söyledim. Sonra tekne sahibi beni hastaneye götürdü. Ağrı kesici vuruldu. Daha sonra tekneye geri döndük. Bu arada Marmaris’te yalnız olduğum hiç kimseyi tanımadığım için şikayetçi olma konusunda kimseden yardım talep edemeyeceğim için failin okuluna, birtakım STK’lara bana yardımcı olmaları için ulaşmaya çalıştım. Bu kişilere ulaştıktan sonra tekrar hastaneye gittim. Orada aldığım bilgiler ve destek doğrultusunda bu kez şikayetçi olmak istediğimi söyledim. Deniz jandarma çağırıldı. Ben o sırada tanıdığım tek avukat olan F.E.’ye ulaştım. İfademi tek başıma verdim. İfade sonrası muayene için hastaneye götürüldüm. Jandarma bu sırada faili gözaltına almıştı. Gece kalabilecek başka güvenli bir yer olmadığı için mecbur teknede kaldım. Jandarmaya şortu ve çarşafı verdim. Muğla’dan bir avukata ihtiyacım vardı. 9 Eylül gecesi tanıdığım avukat, bana Muğla’dan kadına yönelik şiddet ile mücadele eden bir avukatın bilgilerini buldu. Sosyal medyadan hem kendim hem de arkadaşlarımın desteği ile tweet atarak Muğla’daki avukata ulaşmaya çalıştım, yardım istedim. Çünkü bana yardım edebilecek kimse yoktu. Tek çarem buydu. Şu an ki avukatıma bu şekilde ulaşabildim.

“Hukuki mücadelemi sonuna kadar vereceğim”

”10 Eylül’de avukatımla adliyede buluştuk. Fail erkek arkadaşları ile birlikte adliyedeydi ve hepsi çok rahattı. Ben savcılık tarafından adli tıpa sevk edildim. Fail de o gün tutuklandı. Avukatım bana Marmaris’ten güvenli bir yer buldu. 11 Eylül’de tekrar avukatımla ifademi yenilemeye gittik. Çünkü ilk ifademi, bana avukat atanmadığı için tek başıma vermiştim. Avukatımla birlikte ifademe geçilmeyen bilgileri savcılıktan tekrar verdim. 12 Eylül’de Ankara’ya döndüm. Kendi üniversitemdeki Cinsel Tacizi Önleme Birimi ile iletişime geçtim. Geceleri uyuyamıyorum. Kabuslarla uyanıyorum. Psikolojik destek almaya başladım. Şahsın, hak ettiği cezayı indirimsiz bir şekilde almasını istiyorum. Avukatımı, yaşadığı şiddeti susmayan kadınların haberleri sayesinde bulabildim. Avukatıma ulaşana adar hiç bilmediğim bir şehirde yapayalnızdım. Susmayın. Saldırının mağduru ya da mağdurun yaşadıklarına tanık olan biriyseniz sessiz kalmayın. ‘İftiraya uğrarım, bana inanmazlarsa’ diye korkmayın. Yaşadığınız saldırının tek ve en büyük tanığı sizsiniz. Mücadele etmekten asla vazgeçmeyin.”

“Müvekkilim kendi çabaları ile avukat desteği almaya çalıştı”

Muğla'da üniversite etkinliğinde '‘cinsel saldırı'’ iddiasıMağdur kadının avukatı Alev Öztürk ise müvekkilinin kendisine sosyal medyadan yardım isteyen mesajlarla ulaştığını, sonrasında kendisine destek verdiğini söyledi. Öztürk, “Müvekkilim Marmaris’e bir etkinlik için gelmiş ve hiç kimseyi tanımadığı için kimseden destek alamamış. Müvekkilinin birçok şiddet mağduru kadın gibi kendi çabaları ile bir avukat desteği almaya çalıştı” dedi.

“Adaletin tesisi için hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz”

Yıllardır kadına yönelik şiddetle mücadele eden ve şiddet mağduru kadınlara hukuki destek verdiğini söyleyen Öztürk, “Bir kez daha şiddet mağduru kadınların adalete erişim noktasına yaşadığı güçlüklerin boyutunu gördük. Ülkede kadınlar, her gün her yerde erkek şiddetine maruz kalırken, yasaların uygulanmaması nedeniyle hukuki destek alamayan, nereden yardım isteyeceğini bilemeyen, bir çok şiddet mağduru kadın çaresizlik içerisinde şikayetçi dahi olamıyor” ifadelerini kullandı.

Kadına yönelik şiddet mücadelesi veren kadın avukatların, derneklerin, STK’ların, kamuoyu oluşturmanın ve kadın dayanışmasının, şiddet mağduru kadınların adalete erişiminde çok önemli olduğunu vurgulayan Avukat Öztürk, şüphelinin tutuklu olduğunu, düzenlenen fezleke sonrası Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da kısa sürede iddianamenin hazırlanmasını beklediklerini söyledi. Öztürk, “Failin hak ettiği cezayı alması ve adaletin tesisi için hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Paylaş