Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, “Türkiye’de ipe un seren bir iktidar ve o iktidardan da medet umanlar var. Türkiye’yi hukuk devleti yapmazlar. Türkiye’yi demokratik devlet yapmazlar” dedi.
Yeni Yol Grubu Grup Başkanvekili ve Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, Muğla’nın merkez Menteşe ilçesinde basın mensupları ile bir araya gelerek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“BİNE YAKIN KANUN TEKLİFİ VERDİK, BİR TANESİ BİLE KABUL EDİLMEDİ”
Meclis’teki çalışmalarını anlatan Özdağ, “Bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçerken, yani onların tabiriyle Türk tipi sisteme geçerken Sayın Erdoğan ve arkadaşları şöyle söylüyorlardı, “Parlamento çok güçlü olacak. Bundan böyle yasama, yürütme ve yargı ayrı olacak. Ve yasama milletvekillerinin kanun teklifleriyle yönetilecek.” Şu ana kadar bine yakın kanun teklifi verdik. Cumhuriyet Halk Partisi, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol olarak önce Saadet Partisi – Gelecek Partisi, sonra da Yeni Yol olarak binin üzerinde kanun teklifi verdik. Bu kanun tekliflerimizden bir tanesi bile kabul edilmedi. Hani nerede parlamentoyu milletvekilleri yönetiyordu? Parlamentoyu yürütme yönetiyor arkadaşlar. Yürütme yasamaya da müdahale ediyor, yargıya da müdahale ediyor. Ve benim 22 kanun teklifimden bir tanesi bile genel kurula inmedi. Komisyonlarda dahi görüşülmedi. Ki önemli kanun teklifleriydi” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYACI YOK”
Türkiye’nin bir anayasa değişikliğine ihtiyacı olmadığını söyleyen Özdağ, “Çok hızlı bir şekilde bir Siyasi Partiler Kanunu yapılması lazım. Seçim Kanunu… Türkiye’nin bir Anayasa değişikliğine ihtiyacı var mı? Yoktur. Mevcut iktidar mevcut Anayasa’yı uygulamıyor ki yeni Anayasa’yı uygulasın. Dünyanın en mükemmel Anayasası’nı yapsak, getirsek, Kanada’nın, Amerika Birleşik Devletleri’nin, Hollanda’nın, Almanya’nın Anayasası’ndan daha mükemmelini yapsak, beğenmezler. 6 ay sonra sabahleyin Sayın Recep Tayyip Erdoğan kalkar ‘Beğenmedim, buyruğumdur’ der, o maddeyi değiştirir. Neden Siyasi Partiler Kanunu? Çünkü milletvekillerinin transferini durdurmak lazım. Seçildiğiniz yerde kalacaksınız. Partinizle anlaşamazsanız bağımsız kalabilirsiniz. Fakat başka partiye katılırsanız milletvekilliğiniz düşer. Arkadan gelen kimse o gelir milletvekili olur. Şimdi Aydın Belediye Başkanı iki dönem milletvekili, üç dönem Büyükşehir Belediye Başkanı, şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi’ne katılmış. Bir de TOKİ konutları istemiş, kentsel dönüşüm istiyor hanımefendi. Kardeşim istifa edebilirsin, bağımsız kalırsın bunu açıklarsın ama başka bir partiye katıldığın gün belediye başkanlığın düşer. Orada belediye meclis üyelerinden senin partindekiler yeni başkan seçer. CHP’den seçilmişse CHP’li birisi gelir, AK Parti’den seçilmişse AK Partili birisi gelir. Bununla ilgili bir kanun düzenlemesine ihtiyacımız var” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ DEMOKRATİK DEVLET YAPMAZLAR”
İktidarın ülkeyi hukuk devleti ve demokratik bir devlet haline getirmeyeceğini savunan Özdağ, “Türkiye’de ipe un seren bir iktidar var. Ve o iktidardan da medet umanlar var. Hala daha onlardan ‘Efendim şöyle yapalım, böyle yapalım…’ Yapmazlar, yapmazlar. Türkiye’yi hukuk devleti yapmazlar. Türkiye’yi demokratik devlet yapmazlar. Cumhuriyeti demokrasiyle. Devleti liyakat, ehliyet ve ahlakla ve de hukuku da adaletle buluşturmazlar. Onlardan medet umanlar kusura bakmasınlar. İktidardan medet umanlar, Türk siyasi hayatında bunların zihniyetini bilmiyorlar demek. İktidarda kalmak, ölünceye kadar hesap vermemek gibi bir zihniyetlerin olduğunu görmemek demektir. Bir noktada siyaset cahil olmak demektir. O nedenle bir siyasi partiler kanuna ve seçim kanuna acil ihtiyacımız vardır. Bunu yaparsa parlamento o zaman mesele kalmayacaktır. Kayyum atamalar, eğer iktidar partisi samimi ise kayyum atamalarını, 11 parti beraberce kanun teklifi verdik, kayyumların kaldırılmasını bununla ilgili olarak düzenlemenin eski düzenlemeye dönülmesine diyerek, hala iktidar partisi bu kanunu aşağıya indirmedi. İndirmiyorlar. Sonra birileri de kalkıyorlar, iktidar partisinin kapısını çalıyorlar, ‘Efendim şöyle yapalım mı? Şöyle yapalım mı?’ Yapmazlar, yapmazlar. Medet kimdir biliyor musunuz? Medet kendi iradendir. Medet, millet iradesini arkana almaktır” ifadelerini kullandı.
“MUHALEFET, BİRLEŞİK DEMOKRASİ CEPHESİ KURMALIDIR”
Muhalefetin birleşmesi gerektiğini belirten Özdağ, Kendi belediyelerine işlem yapmayanlar, başka belediyeleri transfer edenler, o belediyelere geceleyin terörist diyenler sabahleyin kendi belediyelerine geçtiği zaman da sütten çıkmış ak kaşık muamelesi yapıp, onlara her türlü hazine yardımını veyahut da bütçe yardımlarını yapanlar, İller Bankası yardımlarını yapanlar, kadro yardımları yapanlar samimi değillerdir. Çifte standartlı davranmaktadırlar. O zaman ne yapılması gerekmektedir? Parlamentoda bulunan milliyetçi partilere ve muhafazaların partilere sesleniyorum; milliyetçilerle muhafazakârlar kendileri bir araya gelmeli, ortak ittifak yapmalıdırlar. Cumhuriyet Halk Partisi ayrı seçime girmelidir. Ama öbür tarafta Yenilen Refah ile Yen Yol, İYİ Parti, Zafer Partisi ve diğer partiler, milliyetçi partiler beraberce birlikte adı ne olursa olsun birlikte bir ittifak yaparak seçime girmeli. 15-20 milletvekili geldiğiniz zaman transfer ederler. Ama parlamentoda bugün Milliyetçi Hareket Partisi’nin misyonuna sahip olursanız, 60-70 milletvekili çıkarırsanız o zaman siz çok rahat bir şekilde bu Türkiye üzerinde etkiniz olur. Kim Cumhurbaşkanı olursa olsun oradaki yanlışlara dur diyebilirsiniz. Gerek Yeni Yol Grubu’nun gerekse de İYİ Parti Grubu’nun mücadelesi lokal kalmalıdır. Ama en son İstanbul CHP İl Başkanlığına yapılan hukuki operasyondan sonra şunu söylemek isterim, muhalefet bir Birleşik Demokrasi Cephesi kurmalıdır. Fransa’da kurduğu gibi kurmalıdır. Ve ortak bir adaylıkla çıkmalıdır. Ve de parlamentoya da ortak bir listelerle girmelidir. Bütünleşik bir demokrasi cephesi oluşturmalı.
“MUĞLA’NIN EN BÜYÜK PROBLEMİ SUDUR”
Muğla’daki sorunlara da değinen Özdağ, en önemli problemin su olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Muğla’nın en büyük problemi şu anda sudur. Yaz sezonunda gördük. Milas’ta aynı sıkıntı var. Bodrum’da aynı sıkıntı var. Fethiye’de aynı sıkıntı var. Marmaris’te aynı sıkıntı var. Datça’da aynı sıkıntı var. Burası turizm memleketi. Dört mevsimin aynı anda yaşandığı ender şehirlerden biri. O zaman turizmi 5 aydan 12 aya çıkarmamız lazım. Ama bunun için iktidarın idarecileri ve yerel yöneticiler beraber çalışması lazım. Yerel yöneticilere çifte standart uygulanmamalı. Buradaki belediye başkanlarının devlet bankalarından çekeceği kredilere kolaylık sağlamalıdır. Yapmadıklarını gözlemliyoruz. Su ihtiyacı için Geyik Barajı çok hızlı bir şekilde belediyeye devredilmeli. Çünkü bu barajın suyunun üçte ikisini termik santral kullanıyor, üçte birini Milas ve Bodrum kullanmaya çalışmaktadır. Mumcular Barajı da yeniden gözden geçirilmeli. Basmacı Deresi’nde planlanan barajın ön proje ihalesi bile yapılmadı, yapılmalıdır.”









