Bizim Muğla ili turizminin 12 aya yayılması konusunun nasıl bir türlü hayata geçirilemediği gibi tarihi Arasta’nın turizme kazandırılması konusu da aynı.
Yıllardır bir arpa boyu yol alınamayan bir konu adeta ama gelin görün ki yerel yönetime talip olan adayların da göz boyama projesine dönüştü aynı zamanda Arasta.
Gerçi mevcut belediye yönetimlerinin dışındaki adaylara şans verilemediği için belki ayakları yere basar nitelikteki projeleri uygulayacak olanlardan mahrum edilmiş bir bölge de olabilir Arasta.
Şöyle bir hatırlatma yapmak gerekirse, dönemin büyük bir ticari bölgesi olarak kabul edilen ve neredeyse 6 asırlık Arasta çarşımız, şehrimizin o sıklıkla sözü edilip ama bir türlü hayata geçirilemeyen 12 aya çeşitlenmiş turizm anlayışı veya kültür turizmi için kazanca dönüştürülebilecek bir lokasyon.
Kaldı ki bu alan, unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin son ustaları olan semerci, ayakkabıcı, berber, nalbur, bakırcı ve sandaletçi gibi meslek erbaplarına da ev sahipliği yapıyor.
Tarihi dokusuyla kent için ciddi bir kazanım olan Arasta, bugünkü haliyle siyasi boş vaatlerin ışığında kaderine terk edilmiş gibi bir görüntüye sahip.
Böyle bir mirası işleyemiyoruz ve hatta belediye başkanlıkları döneminde Osman Gürün’ün ağzına doladığı Muğla’nın geleceğe taşınması tekerlemesinden yola çıkarak geleceğe taşıyamıyoruz.
İnanın bu bölge için gözle görülür, kalite standardı yüksek bir proje geliştirileceğine olan inancım git gide azalmakta. Olsa şimdiye kadar olmaz mıydı. Belli ki vizyonsuz belediye yönetimleri buna en büyük sebep.
Hadi projeden vazgeçtim, bugünkü haliyle Arasta’nın naylon ve bez brandaların işgali altına olduğunu görüp, bundan rahatsız olan bir belediye başkanına da sahip olamaz mıydık mesela?
Söz konusu bu tarihi alanda esnaf, güneş, yağmur veya iklimsel başka dış etkenlerden korunmak ve müşterilerine rahat ettirmek için kendi imkanlarıyla çözüm yoluna gitmek suretiyle, ortamı rastgele astıkları naylon ve bez içerikli brandalarla donatmış.
Ne yapsınlar mecburiyetten. Nasılsa çözüm üreten bir yetkili mecra yok. Bu görüntü önceki belediye yönetimleri döneminde de aynıydı. Bir gölgelendirme çalışması bile yapılamayan bir alanda, şehirdeki diğer hizmetlere ne zaman sıra gelir hiçbir tahminim yok.
Kaldı ki adı sık sık kültürle turizmle aynı cümle içinde kullanılan bir alandan söz ediyoruz.
Arastayla ilgili Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal’ın şehirde görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldiği bir toplantıdaki açıklamasından bir bölümü sizlerle paylaşmak isterim.
“Arasta bölgemizi tarihi bir kente yakışır şekilde tekrar fiziki bir düzenleme ile ele alacağız. Yer kaplamalarında, aydınlatmalara, hatta cephe düzenlemelerine kadar ama elimizde sihirli değnek yok. Bugün başlayıp, yarın bitirilemeyecek.”
Anladığım kadarıyla Köksal’ın başkanlığı döneminde sıklıkla başvuracağı bir söylem olacak bu sihirli değnek. En azından bir projenin varlığından haberimiz oldu ama bakalım gözlerimizle ne zaman tanıklık edeceğiz bekleyip görelim.
Hadi bu çalışma için sihirli değnek gerekebilir ve o değnek siz de yok, bunu anladık Sayın Köksal. Ancak Düğerek Mahallesinde akşamdan sabaha bitirilebilecek, vaatlerinizin ilk sırasında yer alan ve üstelik birazı tamamlanmış durumda olan ve hatta sihirli değneğe ihtiyaç duymayacağınız yarım bırakılmış parke çalışmalarını tamamlayabilirsiniz mesela.
Ya da 11 yıldır Ortaköy Mahallesindeki isimsiz sokakları isimlendirebilirsiniz mesela. Bunlar için sihirli değneğe gerek yoktur herhalde diye düşünüyorum.
Yukarıdaki açıklamaya bakıldığında Başkan Köksal’ın ömür boyu belediye başkanlığında kalacakmış gibi sürekli vaatkar durumdaki ‘edeceğiz, yapacağız’ fiilleriyle biten cümleler kurduğuna şahitlik etmekteyiz.
İyi de bu cekler, caklar, ceğiz, cağızlar ne zaman hayata geçirilecek merak konusu.
Sürekli katılıp, Muğla için ufkunuzu ne kadar doruklara taşıdığınıza inandığımız ve ne gibi sonuçlar alıp, ne gibi kazanımlar elde ettiğinizi bilmediğimiz turizm fuarlarından ne zaman fırsat bulup ta bu işlere start vereceksiniz bu da başka bir merak içeren sorumuz.
Bir vatandaş olarak kurumunuzca servis edilen haber bültenlerinde isminizin başına yazdırdığınız mesleğinizi, bu şehir için ne zaman uygulayabilir hale dönüştüreceksiniz açıkçası merak ediyorum. Şehir plancısı bir belediye başkanının bir şehir için kazanım olduğu düşüncesi içinde olanlardanım. Eminim ki birçok vatandaş da oy verirken, bu ayrıntıyı göz önünde bulundurmuştur.
Belki YouTube kanalımızda bu sorunlara ilişkin yaptığımız yorumlar ve programlar, izleyici sayısı olarak belediye yönetimi tarafınızdan etkisiz bulunabilir ve kendilerini harekete geçirmeyebilir ama mevcut sayıyla bile etkili olduğunu bilmiyor olsalar bile bilenlerin var olduğunu ve o sayıların gün geçtikçe artıyor olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini hatırlatalım.
Kafalarda böyle bir düşünce var ise, bundan böyle çok izlenirliğe sahip olan ve sürekli kendi şehirleri dışında katıldıkları yayın organlarını çağırmalarının tavsiye edeceğim düzenledikleri kahvaltı programlarına.
En azından bizim eksiğimizi kapatmak, etkiliymiş gibi görünmek ya da göz boyamak için fason memnuniyet oranları sağlamaya ihtiyacımız olmadığını buradan belirtmek isterim. Önümüzdeki zaman dilimlerinde bu konuya da değineceğiz. Önce bir çocuk doğsun bakalım.
Neyse bu konuları daha sonra illaki açarız. Şimdi Arasta diyorduk, Düğerek diyorduk, Ortaköy diyorduk, sihirli değneğin gerekli olup olmadığı yerlerden söz ediyorduk.
Ha bir de yeri gelmişken eliniz değmişken diyeceğim de değmediğine göre değeceği zaman diyelim; şu pazar pazarındaki otopark alanının çamuruna, Menteşe’deki delik deşik yollara, Arasta’da olası bir yağmurda kötü durumdaki yollarda araçların püskürttüğü suların işyerlerinin içine girmesi gibi sorunlara da bir çözüm sunarsanız halkımız ve esnafımız memnun olacak.
Ama yapacağız, edeceğiz şeklinde değil de, direk icraat olarak lütfen.
Sokağın beklentilerinden birkaçı bunlar. Malum elçiye zeval olmaz.
Bir de sürekli olarak katılım sağlanan turizm fuarlarının şehrimize nasıl bir katma değer sağladığını ve bu fuarların tümünü içeren sonuç bildirgelerini, kamuoyu ile paylaşmak üzere merkez basınına bir bilgilendirmede bulunmanızı rica edeceğim.
Tabi, Yunanistan’ın Symi Belediyesi ortak etkinliği ve 4-6 Mart’taki Almanya’nın başkenti Berlin’deki turizm fuarından döndükten sonra.
Umarım bu fuarlar, bizim turizmle anılan turistik ilçelerimiz için de yararlı olur.
Turizm anlayışının neredeyse yok denecek kadar olmadığı Menteşe ilçemiz için ise bu fuarlardan beklentimiz, brandaların işgali altındaki tarihi Arasta’mız için planlanabilecek kayda değer bir projeye vizyon katkısı sunması.
Hal böyle olunca, en başta Arastayı bile turizme kazandıramadan Menteşe ilçesi olarak turizm fuarlarında bulunmamızın kıymetiharbiyesi var mı yok mu takdiri kamuoyuna bırakalım ve ben de bu sırada Menteşe belediye başkanımızın sürekli katıldığı turizm fuarları ile Menteşe ilçemiz arasında geçerli bir bağ kurma çabama devam edeyim.
Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir demişler. Cevabı çok gezen olmuş.
Menteşe Belediye başkanımız da çok gezdiğine göre, bu fuarlarda ilçesinin yararına olan kazanımları edineceğine olan inancımız tamdır.
Mübarek Ramazan ayının hayırlar getirmesini diliyorum.