Muğla’nın Menteşe ilçesinde iki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklu yargılanan 65 yaşındaki Mehmet Ali Çakmak, 6 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Olay, 16 Eylül’de Göktepe Mahallesi’nde meydana geldi. 65 yaşındaki Mehmet Ali Çakmak, ilkokul öğrencisi 6 ve 9 yaşlarındaki iki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla jandarma ekiplerince gözaltına alındı. Çakmak, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Savcılık soruşturması kapsamında açılan davanın ilk duruşması 12 Kasım’da görüldü. Mehmet Ali Çakmak, duruşmada yaptığı savunmada, akıl sağlığının bozuk olduğunu ve olayı hatırlamadığını iddia ederek, “Karakoldaki ifademde atılı suçlamayı kabul etmediğimi söylesem de neden öyle dediğimi hatırlamıyorum. Olayın nasıl olduğunu da hatırlamıyorum. Çocuklar parktaydı oraya vardığımda şuurum bozulduğu için ne yaptığımı hatırlamıyorum. Hakkımda şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim” ifadelerini kullanmıştı.
Mağdur çocukların aileleri ise sanığın akıl sağlığının yerinde olmadığına yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunmuş, 9 yaşındaki kızın annesi duruşmada, şu ifadeleri kullanmıştı: “Olayı öğrendikten sonra kızıma sorduğumda, parkta oynarken salıncakta sallandığında sanığın önüne geçip şortunu açtığını söyledi. Başka bir çocuğa da ‘cinsel bölgene bakayım’ demiş. Sanıktan şikayetçiyim.”
Mağdur Vekili ise “Sanığın akıl sağlığı yerinde değilmiş gibi izlenim yaratılmaya çalışılıyor. Kendisi köyde akli dengesi yerinde olarak biliniyor. Olay günü alınan beyanında olayı kabul etmiştir. Şikâyetçiyiz” demişti.
Mahkeme heyeti duruşmayı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip sanık hakkında ceza ehliyetinin olup olmadığı konusunda rapor aldırılması gerekçesiyle duruşmayı ertelemişti.
Davanın üçüncü duruşmasında Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen rapor geldi. Raporda sanığın ceza ehliyetinin bulunduğu, akıl sağlığının yerinde olduğu bilgisi yer aldı.
Karar çıktı
Davanın 9 Ocak’ta görülen dördüncü duruşmasında karar çıktı. Çakmak’a “Cinsel taciz ve cinsel istismar” olmak üzere iki ayrı suçtan toplamda 6 yıl 9 ay hapis cezası veren mahkeme, sanığın tutukluluk halinin de devamına karar verdi.
“Kararı istinaf mahkemesine taşıyacağız”
Mağdur çocuk ve katılan anne babanın avukatı Alev Öztürk, kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını söyledi. Öztürk, itiraz gerekçesini ise şöyle açıkladı:
“Sanık, işlediği suçtan kurtulmaya ve ceza almamaya yönelik olarak, akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia etmişti. Adli Tıp Kurumu raporu ile sanığın işlediği suç eylemi bakımından cezai ehliyetini ortadan kaldıracak herhangi bir rahatsızlığın olmadığı tespit edildi. Mahkemem sanığı, iki çocuk için ayrı ayrı verdiği cezalarda toplamda 6 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, sanığın cezasını ikinci çocuk açısından, eylemine uyan suçun vasfı yanlış değerlendirildi ve sanığı, çocuğa karşı cinsel taciz suçu nedeniyle en alt sınırdan cezalandırdı. Ancak biz sanığın bu çocuğa karşı da cinsel istismar suçunu işlediği kanaatindeyiz. Biz bu nedenle kararın bu kısmını istinaf mahkemesine taşıyacağız. Ayrıca diğer çocuk açısından ise sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan da alt sınırdan ceza verilmiş olup sanığın yaşı, suçu kamuya açık alanda, küçük bir köyde çekinmeden işlemiş olması nedeniyle ve dosyadaki mevcut durum itibariyle, cezanın üst sınırdan verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bu bakımdan da istinaf mahkemesine taşıyacağız.”
“Mahkemeler üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli”
Mahkemelerin, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ile mücadele de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirten Öztürk, “Mahkemenin sanık hakkında takdiri indirim uygulamaması, bizim açımızdan olumlu olmakla birlikte mahkemelerin, dosyanın somut durumunu değerlendirmemesi, kadına ve çocuğa yönelik şiddet dava dosyalarında uluslararası sözleşmeler gereği en üst hadden cezalandırması gerektiği halde, alt sınırdan ceza tayininde ısrar etmesi, kadına ve çocuğa yönelik şiddet vakalarının artışında ve failleri cesaretlendirme de çok önemli bir etken ve sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Mahkemelerden beklenen bu dava dosyalarında hiçbir indirime gidilmeksizin sanığı en üst hadden cezalandırılarak kadına ve çocuğa yönelik şiddet ile mücadele de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesidir” dedi.