Muğla’nın Marmaris ilçesi Selimiye Mahallesi’nde yapılması planlanan marina projesine, bölge halkının Selimiye Koyu’nda ciddi çevre tahribatına yol açacağı gerekçesiyle tepkileri sürüyor.
Marmaris’in gözde tatil beldesi kırsal Selimiye mahallesi Derindere azmak mevkiinin kıyısında PORTMARİN Liman İşletmeciliği Turizm İnşaat Anonim Şirketi tarafından yapılması planlanan Yat Tekne Bağlama İskelesi projesi yapılması planlanıyor. Geçtiğimiz ay Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlayan projeye, bölge halkı ve çevre örgütleri tepki gösterdi.
Marmaris Kent Politikaları Derneği (MKPD) üyeleri, projenin hayata geçirilmesi halinde göl görünümündeki durgun suyuyla bilinen Selimiye Koyu’nda, telafisi imkansız çevre tahribatına yol açılacağını öne sürdü.
Selimiye Muhtarlığında geçtiğimiz günlerde bir araya gelen mahalle sakinleri ve dernek üyeleri, Muğla Milletvekilleri Metin Ergun ve Selçuk Özdağ’ın da telefonla katıldığı toplantı düzenlendi. marinaya karşı mücadelenin yol haritasının çizildiği toplantısı sonrası mahalleli ilk olarak Selimiye’nin girişine “Selimiye’ye marina istemiyoruz” yazılı pankart astı.
16 Ocak’ta da 7 Muğla milletvekilinin de davet edildiği ‘Halk Katılım Toplantısı’ düzenleneceği açıklandı.
MKPD Kurucu Üyesi ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Marmaris Temsilcisi Halime Şaman, Selimiye’nin, Datça-Bozburun Koruma Alanı’nda bulunduğuna dikkat çekti. Selimiye Koyu’nun derelerle beslendiğini ve ‘durgun su’ olduğuna da vurgu yapan Halime Şaman şunları söyledi:
“Kendini temizleme yeteneğinden yoksun ve koruma statüsündeki bir alanda bulunan yere, aralarında 50 metreden büyük teknelerin de olacağı 145 teknelik yat limanı yapılmak isteniyor. Söz konusu kıyı alanının MUÇEV’e kiralandığını biliyoruz. Ancak tanıtım dosyasına ‘Port Marin’ ismiyle çıktı proje. MUÇEV başka yerlerde de olduğu gibi işi bir firmaya taşere etmiş durumda. Projenin hayata geçirilmesi Selimiye halkı, köylüsü tarafından kesinlikle istenmiyor. Çünkü, marina gibi denizin en güçlü kirleticileri arasında bulunan yapıların, Selimiye Koyu’ndaki canlılığa ve canlılara zarar vereceği, köyün geçim kaynağı olan turizmi de bitireceği yönünde ciddi endişeler var. Bu nedenlerle kesinlikle projeye karşılar, istemiyorlar. Yaşayarak öğrendikleri en önemli verileri de şu: mahalle merkezinde çekek yeri olarak planlanan alan daha sonra marina haline dönüşmüş. Bu kadar küçük ölçekteki marina bile Selimiye Koyu’nun hızla kirlenmesine neden olmuş ve geçim kaynaklarını da tehdit etmeye başlamış. Böyle bir tecrübeye sahipken, şimdi de 145 teknelik, neredeyse koyun dörtte birini işgal edecek proje, Selimiye Koyu’nun ve köyünün, orada yaşayanların hayatlarını olumsuz etkilemesi, geçim kaynaklarını yitirmesi anlamına gelecek. Kaldı ki, proje incelendiğinde, yapılmak istenen dalgakıranın, koyun ağzının neredeyse yarısını kapattığı görülüyor. Bu durum zaten kendini temizleme yeteneğinden yoksun, durgun bir suya sahip Selimiye’deki bütün akışı ortadan kaldırma tehdidini taşıyor. Söz konusu tesisin yapılmasını kabul etmiyor, onaylamıyor, reddediyoruz.”
“Proje alanında yüzlerce zeytin ağacı var”
Proje alanında zeytin ağaçları olduğunu söyleyen Şaman, “Konuya ilişkin belgeler incelendiğinde, marina ile çekek yeri yapılması planlanan bölge, Selimiye’nin Derindere azmak mevkii sınırları içinde kalıyor ve toplamda 25 dönümlük alanı kapsıyor. Söz konusu alanın içerisinde hali hazırda 400 kadar zeytin ağacı bulunuyor. Aynı bölge için daha önce bir vatandaş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Muğla İl Müdürlüğü’ne başvurarak aromatik bitki yetiştiriciliği yapmak amacıyla talepte bulunmuş, ancak bu istek reddedilmişti” dedi.