Limak tarafından Bodrum’da orman ve sit alanında yapılması planlanan Turizm Konaklama Tesisi Projesi için ”ÇED gerekli değildir” kararı verildi. Bölge halkı projeye karşı hukuki süreç başlatacaklarını açıkladı. Avukat Remzi Kazmaz,” Raporu iptali için dava açmak üzere hazırlıklarımızı yapmaya çalışıyoruz. Bodrum yalnız değildir” dedi.
Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin Bodrum’a bağlı Kızılağaç Mahallesi Gerenkuyu mevkiinde 36 bin 220 metrekarelik ormanlık alanda yapmayı planladığı ‘Turizm Konaklama Tesisi’ projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) dosyasını 4 Aralık 2023 tarihinde Muğla Valiliği’ne sunmuş ve 8 Aralık’ta ÇED süreci başlatılmıştı.
ÇED sürecinin başlamasının ardından Kızılağaç Koruma ve Güzelleştirme Derneği ve bölge halkı, mahallelerinde denize ücretsiz bir şekilde girebildikleri yer olan Gerenkuyu’ya yapılacak projeye karşı çıkmış ve ÇED raporunun olumlu çıkması durumunda iptali için dava açılacağını duyurmuşlardı.
Orman ve sit alanında yer alan projeye, Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 24 Nisan’da ÇED Gerekli değildir kararı verildi. Karar, Bodrum Belediyesi’nin resmi internet sitesinde 17 Mayıs’ta duyuruldu.
Limak 49 yıllığına tahsis hakkı kazandı
ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre, projenin Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından ‘Turizm Yatırımcılarına Kamu Taşınmazı Tahsisi’ kapsamında ihalesi yapıldı ve yatırımcı Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ihaleyi kazandı. Buna göre şirket, projeyi yapmak üzere 49 yıllığına tahsis hakkı kazandı.
Şirket, 354 milyon lira yatırımla 312 ada 1 parselde bulunan 36 bin 220 metrekarelik araziye 214 odalı, 5 yıldızlı otel yapmayı planlıyor. Turizm tesisinde konaklama birimlerinin yanı sıra; havuzlar, ana restoranlar, alacarte restoranlar, lobi bar, havuz barı, fitness, sauna, spa, teknik alanlar, depo ve idari ofisler gibi birimler yer alacak.
Bölge halkı projeye karşı
Gerenkuyu’ya yapılacak projeye karşı bir araya gelen bölge halkı ve avukatları CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Remzi Kazmaz, hukuki süreci başlatacaklarını açıkladı.
“Türkiye’nin topraklarını bir kısım çeteleri beslemek için kullananlara karşıyız”
Kızılağaç mahalle muhtarı Mehmet Karaca ise şu açıklamayı yaptı:
“Otelcilik ve Turizm Türkiye’nin gelir kollarında biridir. Buna karşı olmak gibi bir hadsizlik içinde olmadığımızı öncelikle bilmenizi isteriz. Ama önce yöre halkının sonra tüm Türkiye’nin gelirlerini, topraklarını bir kısım çeteleri beslemek için kullananlara karşıyız. Sizin için yapıyoruz deyip onları besleyenler, yörede ki arazi fiyatlarını yükselterek şirin görünenler yaşam kalitemizi düşürmektedir. Gerenkuyu da var olan Belediyeye ait, halkın hizmetine sunulan tesis ve plaj da yapılacak inşaatlar arasında kaybolacak, kullanılamaz hale gelecektir. ‘Ben yaptım, oldu’ diyenler için, bu ve bunun gibi projelerinden vazgeçmek bu kadar zor mu ki vatandaşa kulaklarını tıkıyorlar. Bizlerin gelirleri ile kimseyi beslemeyin. Ormanlar hepimizindir. Ormanlarda, arazilerde yaşayan canlılar tüm dünyaya aittir.”
Avukat Kazmaz: “Limak Bodrum’un bakir koylarına gözünü dikti”
Avukat Remzi Kazmaz, yaptığı yazılı basın açıklamasında “Limak inşaata iktidar eliyle tahsis edilen ve “ÇED raporu gerekli değildir” raporunun iptali için, dava açmak üzere hazırlıklarımızı yapmaya çalışıyoruz. Bodrum yalnız değildir. Adrese teslim şeklinde Ankara’dan gelen projeleri teslim ettirmeyeceğiz. İmar planlarında ‘Günü Birlik Turizm’ olarak görülen bu yerlere nasıl olurda 240 odalı lüks oteller ve müştemilatlar, restoranlar, havuzlar kurulur? İmar planlarını değiştirmeyeceğini söyleyen şirket, Günü Birlik Turizm imar planlı yerlerden bahsederken samimi değildir. Biliyoruz ve tanıyoruz bu şirketi. Akbelen ağaçlarımızı kesen bu şirkete inanmıyoruz. Bu projeyi kabul etmiyoruz, bu projeyi reddediyoruz” dedi.
Limak, “Yeni imar planı talebimiz olmayacak” demişti
Limak İnşaat tarafından “ÇED gerekli değildir” kararının ardından yapılan açıklamada ise, “Şirketimiz 2010 yılında imar planı yapılıp onaylanmış ve 2023 yılında Bakanlık tarafından ihaleye konu edilmiş bir alanın tahsisine hak kazanmıştır. Şirketimiz, bu alan üzerinde gerçekleştireceği yatırım için imar planı yapmak, yaptırmak veya yapılmasını talep etmek gibi bir sürece girmeyecektir” ifadelerine yer verilmişti.