Muğla Karya Kadın Derneği tarafından “Kadın Kadının Yurdudur” başlığıyla CHP Menteşe Belediye Başkan adayı Gonca Köksal’a destek açıklaması yapıldı. Açıklamada, “Menteşe Belediye Başkanın kadın olması ülke demokrasi tarihi açısından, Menteşe’nin ilk kadın Belediye başkanı olması da kent tarihi açısından önemlidir” denildi.
Muğla Karya Kadın Derneği Yönetim Kurulu tarafından yerel seçimlere ilişkin basın açıklaması yapıldı. Aynı zamanda Karya Kadın Derneği üyesi olan CHP Menteşe Belediye Başkan adayı Gonca Köksal’a da destek verilen açıklamada neden bir kadın belediye başkanı ve nasıl bir kadın belediye başkanı istendiğini de belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Yerel yönetim seçim sürecinde Muğla Menteşe Belediye başkan adayı olarak açıklanan Gonca Köksal Karya Kadın Derneğinin üyesidir. Yerel seçim süreçlerinde kadın adaylar hem aday adaylığı sürecinde hem de adaylık sürecinde eril kodların, kabullerin ve bariyerlerin olduğu bir ortamda mücadele ettiler ve 31 Mart’a kadar da bu mücadele sürecek. Güç, erkeklik ve paraya dayalı siyaset anlayışı içinde kadın adayların toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin tüm sıkıntıları yaşadıklarını ve bundan sonra da yaşayacaklarını biliyoruz. Çünkü 3 NİSAN 1930’dan günümüze 94 yılda 19 yerel seçim geçirdik. 94 yılda 32 bin erkek belediye başkanı,150 kadın belediye başkanı seçilmiş. Özetle 94 yılda sadece ve sadece 150 kadın belediye başkanı seçebilmişiz. Bu nedenle Menteşe Belediye Başkanın kadın olması ülke demokrasi tarihi açısından, Menteşe’nin ilk kadın Belediye başkanı olması da kent tarihi açısından önemlidir.
“YEREL YÖNETİMLER TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI HİZMET SUNUMU VE UYGULAMALARI İLE YERELDE DEĞİŞİMİ VE DÖNÜŞÜMÜ TETİKLERLER”
Biliyoruz ki, siyasette ve karar alma mekanizmalarında yönetici konumunda ne kadar çok kadın olursa kadınlar da kendilerini o kadar güçlü hisseder ve kadın bakış açısı o denli sağlam yerleşir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması “yapısal, kalıcı” düzenlemeler gerektirir. O nedenle belediyelerde bu yönde çalışmalar yapılması, kadın yöneticinin de daha güçlü ve sağlam adımlar atmasını kolaylaştıracaktır. Eşit temsil toplumsal sorunlara çözüm üretmek açısından önemlidir. Kadın haklarına, toplumsal cinsiyet eşitliği ve laik anayasal rejime karşı saldırının yoğunlaştığı siyasi ortamda Laikliğin kadın hakları açısından vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Laikliğin olmadığı bir ortam da eşitliğin de olmayacağını biliyoruz. Laiklikten yana yerel yönetim anlayışı ile hareket edilmesi bizim açımızdan vazgeçilmezdir. Karya Kadın Derneği, her alanda toplumsal cinsiyet ayrımcılığına ve kadına yönelik şiddete karşı mücadelesini hak temelli çalışmalar yaparak sürdürmektedir. Dernek olarak yapılanması eril ve cinsiyetli olan kentlerin ‘Kadın dostu politikalarla’ toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderecek, kadınların özgür, güvenli, şiddetsiz ve kaynaklardan eşit bir biçimde yararlanmalarına yönelik yapısal politikaların geliştirilmesi ve uluslararası sözleşmelerin uygulanması yönünde çalışmalarımızı yürütüyoruz.
“SEÇİLEN BAŞKANIN ÇALIŞMALARINI İZLEYECEĞİZ, TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Hak temelli bir kadın örgütü olarak yerel seçim süreçlerinde, adaylarla kadınları bir araya getirerek kadınların talepleri ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını içeren taleplerimizi ‘Adaylar Sussun Kadınlar Konuşsun’ toplantılarını düzenleyerek bugüne kadar yerel seçimlerde kadınların taleplerini içeren ‘mor sertifikaları’ adaylara imzalattık. Seçim sonrası süreçlerde stratejik planlara önerilerde bulunup ve mor sertifikada yer alan taleplerin takipçisi olduk. Ancak elbette yerelde yaşayan kadınlar olarak taleplerimiz, destek koşullarımız var. Bunun da ötesinde seçilen başkanın çalışmalarını izleyeceğiz ve verilen sözlerin tutulmasının, yapılan işlerin de takipçisi olacağız. Seçilen Başkanın tüm kadın örgütleri, kentteki mesleki ve demokratik kitle örgütleriyle güçlü bir dayanışma içinde olması ve katılımcı bir anlayışla, kenti kentte yaşayanlarla birlikte, katılımcı ve kamucu bir yönetim anlayışı ile yönetimi benimsemesi bizim için önemli ve önceliklidir. Kadına yönelik şiddete karşı politikaların yetersizliği, cezasızlık, kamusal alanların ve yasaların eril zihniyet tarafından inşa edilmesi, artan kadın yoksulluğu ve yoksunluğu, ev işleri ve bakım emeğinin sağlanması yükümlülüğü gibi sorunlar kadınların toplum içerisinde ve özellikle yaşadıkları kentte kendilerini güvensiz hissetmelerine ve kamusal alanlardan yararlanmasının önüne geçmektedir. Tam da bu noktada kullanılan dilden, kentsel planlamaya, sosyal dayanışmadan, kültür-sanat ve spor etkinliklerine kadar yapılan tüm çalışmalarda toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının benimsendiği bir anlayış ile sorunların çözülebilir olduğuna inanıyoruz.
“KENTİN KADIN DOSTU BİR KENT OLMASI YÖNÜNDE ADIMLAR ATILMALI”
Derinleşen yoksulluk baskısını en çok kadınlar hissediyor ve kadın yoksulluğu belirginleşiyor. Sosyal destek programlarının uygulanması, kadınlara yönelik istihdam alanlarının yaratılması, kadın kooperatiflerinin kurulması yerelde yaşayan kadınların biraz olsun nefes almasını ve özgürleşmesini sağlayacak yerel yönetim politikaları üretilmesini bekliyoruz. Kentin kadın dostu bir kent olması yönünde adımlar atılmasını, yerel yönetimlerin eşitlik politikalarını hayata geçirebilmesi için tüm çalışmalarında ayrımcılık ve eşitsizliği ortadan kaldıran, dengeli katılımı arttıran, kalıp yargı ve engelleri tasfiye eden, toplumsal cinsiyete duyarlı hedefler oluşturmalı bunlara stratejik belgelerinde yer vermeli ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçeleme yapmalıdır. Dünyanın yarısı, yaşamı her gün yeniden üretenleriz. Hakkımız olanı istiyoruz. Kadınlar olarak daha özgür, eşit, güvenli, korkusuz, neşe ve huzur içinde yaşayacağımız bir kent istiyoruz. Yerel yönetimin karar aşamalarında ve her alanında daha çok kadın olmasını, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik politikaları hayata geçirecek yöneticilerle birlikte çalışmak istiyoruz.”