AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Aydın Ayaydın, geçtiğimiz gün verdiği röportajlarla adeta Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı topa tutarken, AK Parti Muğla Milletvekili Kadem Mete ise Başkan Aras için destekleyici, samimi ifadelerde bulundu. Başkan Aras için “Çok yapıcı bir kişilik olduğunu söylemek istiyorum. Ahmet Bey gerçekten uzlaşılabilecek, beraber çalışılabilecek naif bir insan” değerlendirmesinde bulunan Mete, “İnşallah da başarılı olur. Sonuçta başarılı olması, vatandaşımıza daha fazla hizmet etmesi demek. Biz de bunu isteriz” dedi.
AK Parti Muğla Milletvekili Kadem Mete, Mabolla Medya Youtube Kanalı’nda yayınlanan Yüz Yüze programında Gazeteci Esma Turan’ın sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Milletvekili Mete, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin daha önceden bir kredi talebinin olduğunu, bu konunun Ahmet Aras ile görüşmelerinde gündeme geldiğini belirtirken, “Dedim ki o, önceki belediye başkanımızın talebiydi. Siz bir yenileyin, biz de yörenin milletvekilleri olarak elimizden gelen desteği verelim” ifadesinde bulunduğunu söyledi.
“Mumcular Barajı’ndan artık daha fazla su vermek mümkün değil”
Milletvekili Mete, Bodrum’un su sorunu ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Bu konuda çalışma yapması gereken kurumun MUSKİ olduğunun altını çizen Mete, “Yani Muğla Büyükşehir Belediyesi. Ben her zaman şunu söylüyorum: Bazen bu su konusunda, ‘E, işte yetkili kim?’, ‘Bir şehre suyu kimin getirmesi gerekiyor?’ gibi sorular soranlara şöyle söylüyorum: Çok basit bir sorunun cevabını vererek bunu bulabilirsiniz. Soru şu: Siz evinizde kullandığınız suyun parasını kime veriyorsunuz? Kim sizden gelip suyun parasını alıyorsa yetkili odur. Dolayısıyla, bir şehre suyu getirme, hatta kullanılan suyu da, atık suyu da alma ve bunu bertaraf etme yetkisi, büyükşehirlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın uhdesindeki Su ve Kanalizasyon İşletmesine aittir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabii ki destek olmak amacıyla DSİ, Mumcular Barajı yapılırken burada 3’te 1’i içme suyu, 3’te 2’si sulama suyu olarak planlanan bir baraj yapmıştır. Bu yıl sadece meyve ağaçlarını sulamaya yetecek kadar su sulamada kullanılmış; Mumcular Barajı’ndan geri kalan bütün ihtiyaç içme suyu olarak Bodrum’a verilmiştir. Geyikli Barajı’ndan da verilmesi gereken miktarın iki katı kadar su şu ana kadar verilmiş durumda. Bu barajlar yapılırken bir planlamaya göre yapılıyor ve oradaki tarımla uğraşan kesime belirli taahhütler veriliyor. Yani, ‘Bu kadar içme suyu olarak kullanılacak, tarımsal sulamada ise bu kadar kullanılacak.’ diye taahhütler var. Ancak bu hep içme suyu lehine kullanıldı. Bugüne kadar Mumcular Barajı’ndan artık daha fazla su vermek mümkün değil. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de bunu görmüş durumdalar”
“Kontrolsüz büyüyen ve bu büyümeye karşı tedbir alınmayan bir şehirle karşı karşıyayız”
Bodrum’da içme suyu şebekesinin eski olduğunu ve sürekli patlamalar meydana geldiğini söyleyen Milletvekili Mete, ayrıca kontrolsüz büyüyen ve bu büyümeye karşı tedbir alınmayan bir şehirle karşı karşıya olduklarını söyledi. Mete, açıklamasında “Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Bey’in bugün bir açıklaması vardı. Bana ulaşan bilgiye göre, denizden bir an önce ozmoz yöntemiyle içme suyu, daha doğrusu kullanım suyu üretmeye başlayabileceklerini, çünkü aksi takdirde kısa sürede böyle bir çözüm bulmanın mümkün olmadığını söylediler. Tabii, aslında Bodrum’da kayıp ve kaçak da çok fazla. Yani boruların eski olması sebebiyle sürekli patlamalar meydana geliyor ve bu nedenle de bir kayıp kaçak sorunu yaşanıyor” diyerek şu ifadelerde bulundu:
“Yani, siz barajdan gönderdiğiniz suyun metreküpü belli, tahsil ettiğiniz metreküp de belli. Aradaki fark, kayıp kaçak olarak geçer. Bunların bir kısmı belki patlayan borulardan kaynaklıdır, bir kısmı ise sızıntıdan veya kaçak kullanımdan dolayıdır. Bunu tespit edip gereğini yapmak da Büyükşehir Belediyesi’nin görevleri arasındadır. Biz hükümet olarak ne yapmamız gerekiyorsa, DSİ olarak, yani hükümet kanadı olarak destek veriyoruz. Ama şöyle de bir şey var: Neden bu problem Bodrum’da yaşanıyor? Aynı şey Aydem için de geçerli. Sürekli trafo patlıyor. Neden? Çünkü siz bir mahalledeki konut sayısını biliyorsunuz, planlamanın gerekçesi olarak bu mahallede ne kadar konut var, ne kadar iş yeri var, bunlar ne kadar su tüketir, ne kadar elektrik tüketir, bu çalışmalarla ortaya çıkıyor. Ama kaçak yapılaşmadan dolayı, imarsızlıktan dolayı oradaki nüfus iki katına çıkarsa ne öngördüğünüz elektrik gücü yeter ne de su yeter. Allah’tan hava ile ilgili bir problem olmuyor. Çünkü anormal derecede büyüyen, kontrolsüz büyüyen ve bu büyümeye karşı tedbir alınmayan bir şehirle karşı karşıyayız. Şimdi suyu görüyoruz, yok olduğunu görüyoruz, problem yapıyoruz. Elektrik trafosu patlıyor, problem diyoruz. Aslında göremediğimiz veya yeterince incelemediğimiz başka sorunlar da var. Mesela kanalizasyon. Bu denize ne kadar arıtılarak gidiyor, ne kadar arıtılmadan gidiyor, hangi koylarda veya arıtma tesislerinin ne kadar kapasitesi var? Geçen seçimlerde, Mart ayında devreye soktuğumuz İçmeler’de bir arıtma tesisi vardı. Maalesef Büyükşehir ara bağlantılarını hâlâ yapmadığı için arıtma tesisi randımanlı olarak kullanılamıyordu. Şu anki durumunu inanın bilmiyorum. O bağlantılar yapıldı mı, tam olarak randımanlı çalışıyor mu, bilmiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Bodrum Belediye Başkanlığından geliyor, sorunu çok yakından bildiğini düşünüyorum.”
“Büyükşehir’in kredi talebi”
AK Parti Muğla Milletvekili Kadem Mete, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Osman Gürün döneminde talep ettiği kredi ile ilgili de şunları söyledi:
“Bugün bir ara Ahmet Aras ile valilikte beraberdik. Öncelikle, tabii çok yapıcı bir kişilik olduğunu söylemek istiyorum. Ahmet Bey gerçekten uzlaşılabilecek, beraber çalışılabilecek naif bir insan. İnşallah da başarılı olur. Sonuçta başarılı olması, vatandaşımıza daha fazla hizmet etmesi demek. Biz de bunu isteriz. Daha önceden talep edilen bir krediden bahsetti. Dedim ki o, önceki belediye başkanımızın talebiydi. Siz bir yenileyin, biz de yörenin milletvekilleri olarak elimizden gelen desteği verelim. Gerekirse Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar çıkar. Bu kredi, Bodrum için, Muğla için; sadece Bodrum’da değil, Muğla’daki diğer su ihtiyacını gidermek için de kullanılacak. Kendisiyle de görüştük. İnşallah o talebini yenileyecek ve durumdan da beni haberdar edecek. Ben 15’inde Ankara’da olacağım. İnşallah önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan ve arkasından Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar uzayan bir yol var. Biz de elimizden gelen desteği vereceğiz. Bir an önce çözülmesi için biz de üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ama yapılması gereken, önce mevcut hatların yenilenmesi, iyileştirilmesi, yeni su kaynaklarının bulunması, mevcut su kaynaklarının da tasarruflu kullanılması. Bütün bunları kapsayan aslında imar planı. Yani planlı bir şekilde bunları yapmak. Öngörülemez artışlara, kaçak yapılanmalara göz yumarsanız, o zaman hiçbir şeyin hesabı kitabı tutmaz, hiçbir şey sağlıklı bir şekilde yürümez”
