"Halktan taraf yeni nesil yayıncılık"
Ara
Close this search box.

İlaç yokluğu eczacıları isyan ettirdi: “Bu krizin sorumlusu biz değiliz”

32. Bölge Muğla Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Saim Korkmaz, ilaç yokluğu sorununa ilişkin açıklama yaptı. Korkmaz, Biz eczacılar, her yıl yaşanan ve sürekli hale gelen bu krizin muhatabı olmaktan bıktık artık. İlaç yokluğu sorunu, sadece sağlık alanında değil, toplumun genel sağlığı ve refahı açısından da kritik bir meseledir” dedi.

32. Bölge Muğla Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Saim Korkmaz, ilaç sıkıntısına ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı.

Korkmaz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Biz eczacılar, her yıl yaşanan ve sürekli hale gelen bu krizin muhatabı olmaktan bıktık artık. Biz hastalarımıza ilaç vermek ve onların sağlıklarına kavuşmasını istiyoruz. Ülkemizde belli dönemlerde artan hatta maalesef artık rutin hale gelen ilaç yokluğu sorunu sağlık sistemimizin önemli bir sorunu haline gelmiştir. İlaçların temininde yaşanan sıkıntılar, hastalarımızın tedavi süreçlerini olumsuz etkilemekte ve sağlık hizmetlerine erişimde ciddi aksamalar yaratmaktadır. Bu durum, özellikle kronik hastalığı olan bireyler ve acil tedavi gerektiren hastalar için büyük bir risk taşımaktadır. Yaşadığımız ilaç yokluğunun nedenleri arasında döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ilaç fiyatlandırma politikaları gibi faktörler öne çıkmaktadır. Ama şunu net olarak ve yüksek sesle ifade etmek istiyoruz. Bu sorunun sebebi asla biz değiliz, asla eczacılar değildir.

“Bir an önce yerli üretimin artırılmalıdır”

İlgili kurumlarımız ilaç yokluklarını önlemek için acil ve radikal önlemler almalıdır. Bir an önce yerli üretimin artırılması, ilaç fiyatlandırma sisteminin gözden geçirilmesi ve yenilenmesi ile ilgili adımlar atılmalıdır. Bu konuda Sağlık Bakanlığı İlaç Fiyat Kararnamesi ivedi şekilde güncellenmelidir. Hastalarımızın ve biz eczacılar başta olmak üzere sağlık profesyonellerinin yaşadığı bu soruna kamuoyunun da gerekli duyarlılığı göstermesi elzemdir. İlaç yokluğu sorunu, sadece sağlık alanında değil, toplumun genel sağlığı ve refahı açısından da kritik bir meseledir. Bu nedenle, tüm paydaşları iş birliği içinde hareket etmeye ve bu soruna çözüm bulmaya davet ediyoruz.”

Paylaş