Muğla’nın Menteşe ilçesinde, yakılarak öldürüldüğü iddia edilen Hanife Yılmaz’ın davasında avukat Perihan Ceviz, “Sanığın iddialarının aksine, bu dosyanın bir ‘kadın cinayeti’ olduğuna dair tek bir şüphe dahi yok. Mücadelemiz, sanığın canavarca hisle ve kadına karşı kasten öldürme suçundan cezalandırılana kadar sürecek” dedi.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde yaşayan Hanife Yılmaz’ı benzinle yakarak öldürdüğü iddiası ile tutuklanan Hasan Bulut’un yargılanmasına başlandı. 27 Kasım’da Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşma, tutuklu yargılanan Bulut’un savunması ile başladı. İlk ifadesinde olay yerinde olmadığını ve markete gittiğini söyleyen Bulut, çelişkili ifadelerde bulundu. Bulut, “Ben markete gitmedim, böyle bir şey söylemedim, olay yerindeydim, kendimde de değildim” dedi. Tanıkların Hasan Bulut’un yangına müdahale etmediği, hareketsiz durduğunu söylemelerine cevap veren Bulut, “Eşimi yanarken görünce kalakaldım” dedi.
Mahkeme heyeti Bulut’un tutukluluk halinin devamına karar verip, dinlenmeyen tanıklarında dinlenmesi üzerine duruşmayı, 22 Ocak tarihine erteledi.
“Bu dosyanın bir ‘kadın cinayeti’ olduğuna dair tek bir şüphe dahi oluşmadığı kanaatindeyiz.”
Mabolla Medya’ya açıklama yapan Yılmaz ailesinin avukatı Perihan Ceviz, ilk duruşmayı şöyle değerlendirdi:
“Hanife Yılmaz davasının ilk duruşması 27 Kasım’da görüldü. Sanık aşamalarda olduğu gibi duruşmada da ifadelerinde fazlasıyla çelişki barındırdı. Hanife’nin çocuklarının ve diğer olay günü tanıklarından bir kısmının da beyanları alındı. Söz konusu beyanlarda da sanığın Hanife’nin yanışını büyük bir soğukkanlılıkla izlediği ve yangını söndürmek için herhangi bir müdahalede bulunulmadığı belirtildi. Dosya kapsamında toplanan bütün deliller gösteriyor ki sanığın iddialarının aksine Hanife intihar etmedi. Sanık yalnızca alışmış olduğumuz bazı savunmalarla suçtan kurtulmaya çalışsa da; dosya kapsamında dinlenen tanıklar da Hanife’nin ne kadar mücadeleci bir kadın olduğunu ve hayattayken intihar etmeyi asla düşünmediğini beyan ettiler. Sanığın iddialarının aksine bu dosyanın bir ‘kadın cinayeti’ olduğuna dair tek bir şüphe dahi oluşmadığı kanaatindeyiz. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak takip ettiğimiz bu dosyada mücadelemiz, sanık canavarca hisle ve kadına karşı kasten öldürme suçundan cezalandırılana değin sürecek.”









