Muğla Emek ve Demokrasi Güçleri, ‘Gezi Parkı’ eylemlerinin 11. yılında Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında “Bu anlamlı günün yıldönümünde on yıllardır İsrail’in saldırılarına boyun eğmeyen Filistin halkı ile dayanışma için meydanlarda olacağız. Emperyalizm ve işgalciler mutlaka kaybedecek” denildi.
İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’na Topçu Kışlası’nı yeniden yapmak için başlayan inşaat çalışmalarını protesto etmek amacıyla düzenlenen ve daha sonra Türkiye’nin birçok noktasına yayılan eylemlerinin 11. yıldönümü tüm Türkiye’de anılıyor. Muğla Emek ve Demokrasi Güçleri de bugün Sınırsızlık Meydanı’nda, halkın günlerce baskıya ve şiddete karşı mücadele ettiği direniş ile birlikte Filistin Direnişinin de yanında olduğunu göstermek için eylem ve basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya bazı siyasi parti ve STK Temsilcileri de destek verdi.
Açıklamayı okuyan Cankut Şahin, “11 yılı geride bıraktık ve geldiğimiz noktada halkımız hayat pahalılığını ve yoksulluğu en derin şekilde yaşamaya mahkûm bırakıldı. Düzen siyaseti, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte sermayenin daha da güçlenmesi için elinden geleni yaparken; halka kemer sıkmayı çare olarak sunuyor” dedi.
Şahin, açıklamasına şöyle devam etti:
Gezi Direnişinin simgeleri haline gelen ve iktidarın baskıcı kurumlarının vahşi saldırıları sonucunda yaşamlarını yitiren Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım ve Berkin Elvan’ı saygıyla anıyoruz. Onların cesareti ve inancı, demokrasi mücadelemizde bize yol göstermeye devam ediyor/edecek. Halkın birleşik mücadelesinden korkan iktidar, direnişten yıllar sonra, Gezi üzerinden bir ‘darbe’ girişimi davası icat ederek, haksız hukuksuz tutuklamalara imza attı. İnsanların örgütlenmelerinden korktular ve Gezi’yi yargılayarak sindirmeye çalıştılar. Direnişin bütün sorumluluğunu onlara yükleyerek ağır cezalar verilmesinde yönlendirici oldu. Gezi Direnişini, dayanışmasını yargılamak istiyorlar. Biz biliyoruz ki gezi yargılanamaz gezi bir halk hareketidir. Tutuklanan arkadaşlarımız serbest bırakılıncaya kadar da mücadelemiz sürecektir.
“Gezi tutukluları serbest bırakılsın”
İktidarın ve dayandığı sermaye güçlerinin halkın mücadelesinden ve tepkisinden kaçışı yoktur. Gezi’nin yıldönümünde uydurma gerekçelerle hapsedilen Gezi tutuklularının serbest bırakılması, kamu görevlilerinin yargılanması, Can Atalay’ın gasp edilen milletvekilliğinin iade edilmesi bir an önce gerçekleşmelidir. Gezi’de bir darbeci, provokatör, lobi ve tertipçi aranamaz. Ve halk cezalandırılamaz. Muhtemel Gezilere ve halk hareketlerine gözdağı olarak verilen cezalar iktidarın yazgısını değiştirmeye yetmeyecektir. Gezi kendisinden önceki 15-16 Haziranlardan, Denizlerin, Sinanların antiemperyalist mücadelesinden, Tekel direnişinden beslenen bir mücadeleydi; bundan sonrakiler de Gezi’den beslenecektir. Bugün Türkiye’de de kapitalist sömürücülere ve onların tek adam iktidarının uyguladığı, halkı biraz daha yoksullaştırıp işsizleştiren, kentleri yaşanamaz hale getiren ekonomi politikasına karşı ekmek, adalet, barış ve özgürlük için mücadeleyi yükseltme zamanıdır.
“Filistin halkının haklı direnişi kazanacak”
Gezi’nin 11. yıl dönümünü selamlarken Siyonist İsrail’in barbar saldırılarına boyun eğmeyen, direnen Filistin halkına da selamı borç biliyoruz. Şimdi bu anlamlı günün yıldönümünde on yıllardır İsrail’in saldırılarına boyun eğmeyen Filistin halkı ile dayanışma için meydanlarda olacağız. Emperyalizm ve işgalciler mutlaka kaybedecek. Filistin halkının haklı direnişi kazanacak. Bu ülkeyi emperyalistlerden, sömürücülerden, tarikatlardan kurtarmak için emekçilerin yeniden ayağa kalktığı Haziranlara ihtiyacımız var. Halk boyun eğmedikçe halksa, bugün en çok halk olmaya ihtiyacımız var. Bu ülkeyi emperyalistlerden, sömürücülerden, tarikatlardan kurtarmak için emekçilerin yeniden ayağa kalktığı umutlara ihtiyacımız var. Tamamen barışçıl olan bir hak arayışının, devlet eliyle bir şiddet eylemine dönüştürülme çabasını kabul etmiyoruz! Halkın yeri sokaklardır, meydanlardır. Örgütlü halkın baş kaldırışları her daim devam edecektir.”