Muğla’nın Yatağan ilçesinde 40 yaşındaki Figen Çoban’ın eşi tarafından öldürüldüğü iddiasıyla açılan davanın dördüncü duruşması yapıldı. Mütalaasını açıklayan savcı, sanık Mehmet Emin Ata Çoban’ın cezasına “haksız tahrik” indirimi uygulanmasını talep etti.
Yatağan’a bağlı Yeşilbağcılar Mahallesi’nde Figen Çoban’ın öldürülmesi ile ilgili davanın dördüncü duruşması Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya; Figen Çoban’ın eşi tutuklu sanık Mehmet Emin Ata Çoban, kayınbiraderi S.Ç., tutuksuz olarak yargılanan kayınvalidesi H.Ç. ile Figen Çoban’ın ailesi katıldı.
19 Aralık’ta yapılan üçüncü duruşmada Mehmet Emin Ata Çoban’ın akıl sağlığının tespiti için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden duruşmadan bir gün sonraya 20 Aralık’a randevu verilmesi nedeniyle duruşma 7 Mart’a ertelenmiş, Figen Çoban’ın eşi Mehmet Emin Ata Çoban ile kayınbiraderi S.Ç.’nin ise tutukluluklarının devam etmesine karar verilmişti.
Bugün yapılan dördüncü duruşmada ise savcı mütalaasını açıklayarak, sanığın annesi H.Ç. hakkında beraat, Figen Çoban’ın kayınbiraderi S.Ç. için eyleme iştirakten ceza verilmesini, sanık Mehmet Emin Ata Çoban’ın ise cinayetten ötürü ceza almasını ancak eşinin iş yerindeki şahısla olan mesajları nedeniyle haksız tahrik indirimi uygulanmasını talep etti.
Mahkeme duruşmayı 4 Nisan’a erteleyerek, Figen Çoban’ın eşi Mehmet Emin Ata Çoban ile kayınbiraderi S.Ç.’nin tutukluluklarının devam etmesine karar verdi.
“HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ ALIRSA İSTİNAFA TAŞIYACAĞIZ”
Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan Figen Çoban’ın aile avukatı Kemal Ertuğrul şunları söyledi:
“Bizim başından beri mücadelemiz haksız tahrik almamasından yanaydı. Bunun olmaması konusunda da bir gerekçe sunduk. Bu olay sebebiyle tahrik indirimi uygulanmasını gerektiren hiçbir olay söz konusu değildir. Mahkemenin de bunu uygulamaması gerektiğini düşünüyorum. Sistematik şiddet kullanan bir insan. Kaldı ki en son olayını anlattığı şekilde adliyeye gidilmiş. Şikayetçi olunmuş. Bütün bu aşama saçından sürükleyerek ve döverek vücudunda bir sürü izler var. İzler görüldğüne dair ifadeler varken mahkemenin tahrik indirimi uygulamasının uygun olmadığını düşünüyoruz. Zaten böyle bir karar verilse de istinaf mahkemesine itiraz edeceğiz ve asgari hadden ceza almaması gerektiğini düşünüyoruz.”
” MUĞLA’NIN KADERİ DEĞİŞECEK”
Duruşma katılan Türkiye İşçi Partisi Menteşe Belediye Başkan Adayı Nazmiye Kulaç da beraberinde ilçe örgütü ile birlikte şu açıklamayı yaptı:
Figen’i öldüren kocası değil İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan zihniyettir. İstanbul sözleşmesi yürürlükte olduğu sürece Figen ne çalıştığı yerde taciz edilecek, ne öldüresiye dövülüp işkence görecek, ne de sonrasında somut delil ortadan kalksın diye diri diri yakılacaktı. Sözleşmeden çıkıldığı an bu kadın canından oldu. Figen işkence görürken susan, işkenceye izin veren ve öldürülmesini zevkle izleyen iş birlikçileri ise katili hapisten kurtulmak için her türlü yalanı söylemektedirler. Bırakın kadının beyanının esas olmasını kadın artık ölüdür. Somut delil nedir? Kadının Parmak izi bile kül olmuştur. Salonda gördüğümüz tek somut delil, “bırakın yaşayana bu ülkede kadının anısına bile saygının olmamasıdır. Muğla da artık kadınlar yakılmayacak. Sözleşme ile son bulan kadın yakılması, sözleşmeden çıkılınca maalesef geri gelmiştir. Muğla’da Savcılar değişir, hakimler değişir anımsamazlar belki kaç kadının ne şekilde yakıldığını. Ancak biz unutmayız. Muğla’nın kaderi değişecek.”
