Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla İl Danışma Kurulu Toplantısı’nda konuşan İl Başkanı Zekican Balcı, “Hiçbir tehdit, şantaj, baskı ve algı operasyonları Cumhuriyet Halk Partilileri yürüdüğü yoldan geri çeviremeyecektir. AKP’nin kurmak istediği diktatörlüğün önündeki en büyük engel, Cumhuriyet Halk Partisi’dir” dedi.
CHP Muğla İl Başkanlığı’nın “Parti programı yenileme” gündemli il danışma kurulu toplantısının ikinci turu, Menteşe ilçesinde bulunan Türkan Saylan Çağdaş Yaşam ve Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Toplantıya İl Başkanı Zekican Balcı’nın yanı sıra; CHP Parti Meclis Üyesi Baran Bozoğlu, CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi Remzi Kazmaz, CHP Muğla Milletvekilleri Gizem Özcan, Süreyya Öneş Derici ve Cumhur Uzun, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, gençlik ve kadın kolları başkanları, önceki dönem belediye başkanları ile milletvekilleri ve partililer katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Zekican Balcı, “AKP iktidarının yarattığı zorlu siyasi ekonomik ve sosyal şartlara rağmen Muğla örgütü olarak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmaya devam ediyoruz. Genel başkanımız Sayın Özgür Özel’in liderliğinde 31 Mart’ta gerçekleştirdiğimiz başarıdan sonra daha büyük bir azimle mücadelemizi sürdürüyoruz. Genel merkezimiz tarafından yakın zamanda yapılan kamuoyu araştırmaları sonucunda, gerek belediye başkanlarımızın memnuniyet oranlarında gerekse partimizin oy oranında ciddi bir artış tespit edilmiştir. Muğla örgütü olarak 2023 Mayıs’tan ve 31 Mart 2024’ten çok daha iyi durumda olduğumuzu sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Muğla örgütü olarak koyduğumuz 6 milletvekili kazanma hedefimize emin ve kararlı adımlarla yürüyoruz” dedi.
“HİÇBİR TEHDİT, ŞANTAJ, BASKI VE ALGI OPERASYONLARI CUMHURİYET HALK PARTİLİLERİ YÜRÜDÜĞÜ YOLDAN GERİ ÇEVİREMEYECEKTİR”
Balcı, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Açlık ve sefalet içerisinde yaşam mücadelesi veren milletimizin en büyük umudu Cumhuriyet Halk Partisi ve biz Cumhuriyet Halk Partililerdir. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki 102 yıllık ulu çınar CHP bir ve beraber olarak halkı için yola çıktığında, önünde hiçbir güç duramayacaktır. Hiçbir tehdit, şantaj, baskı ve algı operasyonları Cumhuriyet Halk Partilileri yürüdüğü yoldan geri çeviremeyecektir. AKP’nin kurmak istediği diktatörlüğün önündeki en büyük engel, Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu sebeple saray tarafından partimize, partililerimize ve yöneticilerimize bize açılan savaşta, asla diz çökmeyeceğiz. Asla yenilmeyeceğiz.”
Daha sonra söz alan Parti Meclisi üyesi Baran Bozoğlu da şöyle konuştu:
Bugün yine kötü bir güne uyandık. Geçtiğimiz haftalarda yaşanan benzer süreçlerin bu haftada sürdürüldüğünü görünüyoruz. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin halka, vatandaşa dokunan, kentin sorunlarını dert eden, yoksullukla mücadele eden çalışmalarına karşı, siyasi iktidar tarafından çok ciddi şekilde baskılama süreci olduğunu üzülerek görüyoruz. Bu konuda hedefin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Cumhuriyet Halk Partililerin susturulması, belediyelerimizde üretilen değerin bütün belediye başkanlarımızın yaptığı çalışmalar gibi Türkiye’nin tamamında yapılan olumlu çalışmalar, yoksul halkımıza yapılan desteklerin engellenmesi amacıyla yargının adeta bir siyasallaşma sürecinin bir parçasıymış gibi ifade edilerek, belediyelerimizin susturulması ve engellenmesi sorunu ile karşı karşıyayız. Tabi cümlelerimizi çok dikkatli seçmeye çalışıyoruz. Çünkü burada bulunan dostlarımız başta olmak üzere Türkiye’nin her tarafında tüm vatandaşlar şu anda ne yazık ki potansiyel suçlu olarak görülmektedir. Bu sabah yapılan operasyonlarda aslında bunun somut bir göstergesidir. Hiç kuşkusuz Cumhuriyet Halk Partisi başta üyeleri olmak üzere bütün kademelerinde bu olumsuz atmosfere karşı gülümseyerek, çünkü biliyoruz ki gülmek devrimci bir eylemdir.
“CUMHURBAŞKANIMIZ KİM OLURSA OLSUN, ONUN BU PROGRAMI UYGULAYACAĞI BİR SÜRECİ YÜRÜTMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Biz artık iktidara yürüyen bir parti olduğumuzu ve burada yapılan konuşmaların, değerli üyelerimizden, danışma kurulu üyelerimizin yaptığı çalışmalardan, onların görüşleri ile oluşturulan programın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, 100. yılını doldurmuş bu devletin, geleceğine ışık tutan, somut önerileri toplayacağımız ve iktidara geldiğimizde Cumhurbaşkanı adayımız kim olursa olsun, Cumhurbaşkanımız kim olursa olsun, onun bu programı uygulayacağı bir süreci yürütmeye çalışıyoruz.”
