mabolla_medya-logo
Ara
Close this search box.
Ara
Close this search box.

Akbelen direnişi 3. yılında… Ahmet Aras: “Termik santral kazanlarında geleceğimiz yakılıyor”

Muğla’nın Milas ilçesinde Akbelen Ormanı için mücadele veren İkizköylüler ve yaşam savunucuları, nöbetli direnişin üçüncü yılında Karadam Meydanı’nda buluştu. Buluşmaya katılan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Bu termik santrallerin kazanlarında insanlarımızın, gençlerimizin geleceği yakılmakta ve yok edilmektedir. Bu mücadele, Türkiye’nin her yerine örnek olmalıdır ama her yerinde de bu mücadeleyi vermek zorundayız. Türkiye ayağa kalk, Akbelen’e sahip çık” dedi.

Milas’a bağlı İkizköy Mahallesi’nde, Akbelen Ormanı’nı YK Enerji’ye karşı koruyan İkizköylüler, nöbetli direnişin üçüncü yılında dayanışma çağrısı ile Karadam Meydanı’nda bir araya geldi. Üçüncü yılında yapılan bu buluşmadan bir yıl önce 24 Temmuz 2023’te YK Enerji, ormandaki ağaçları kesmeye başlamış, kolluk kuvvetleri ormanı korumaya çalışan direnişçilere müdahalede bulunmuştu.

İkizköylülerin çağrısı ile çevre ilçelerden ve illerden köylüler ile çevre örgütleri, Karadam Meydanı’nda buluştu. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de buluşmaya katıldı.

Burada konuşma yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, şunları söyledi:

“Bu termik santrallerin kazanlarında insanlarımızın, gençlerimizin geleceği yakılmakta ve yok edilmektedir. Bu mücadele, Türkiye’nin her yerine örnek olmalıdır ama her yerinde de bu mücadeleyi vermek zorundayız. Bugün İliç’te, Kaz Dağları’nda, Tunceli’de, Diyarbakır’da, Karadeniz’de, Karadeniz’in yaylalarında, dağlarında her yerde bu mücadeleyi vermek zorundayız. Anadolu, geri dönülmez şekilde tahrip edilmektedir. Burada yaşayan insanlar ve buraya destek olan insanlar, bu felsefe ile burada olmak durumundadır. Ayrıca, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu sorumluluğu omuzlarımda çok güçlü bir şekilde hissediyorum her şeyin sorumlusuyuz hepimiz sorumluyuz.

“O imzaları atarken elleriniz titresin”

Biz burada bu mücadeleyi verirken, bizi burada bekleyen jandarmamızın, polisimizin, Valimizin, Kaymakamımızın, Bakanın, Cumhurbaşkanının, hepsinin geleceğini savunuyoruz. Onların da çocuklarının geleceğini savunuyoruz. O imzaları atarken elleriniz stresin. Neyi yok ettiğinizin farkında olun. Burada 9 tane köy yok edildi taşındı. Daha 40 tane köy sırada. O köylerde yaşayan vatandaşlarımız zannetmesinler ki sıra onlara gelmeyecek. Bu vahşi sermayeye sonra 3 gün sonra buradaki kaynakları tükettiğinde gözünü sizin köyünüze de dikecek. Sizin atanızın mezarlarını, binlerce yıl yaşadığımız bu toprakları nişanelerimizi yok edecekler. Geleceğimizden çaldıkları gibi geçmişimizden de bizi koparacaklar. O yüzden herkesin bu felsefe ile yaklaşması lazım.

“Buradaki mücadele yaşam mücadelesidir”

Buradaki mücadele sadece ağaç mücadelesi değildir. Sadece bir enerji politikası meselesi değildir. Buradaki mücadele tamamen yaşam mücadelesidir. Ayrıca enerji politikalarının yönünü çevirebilirsiniz. Paris İklim Anlaşmasına imza attınız. Yenilebilir enerji kaynaklarına ön açın. Güneşimiz var, rüzgarımız var, birçok yöntem var. Bunları geliştirelim. Burası yok edildikten sonra mı durduracaksınız, kapatılmasına izin vereceksiniz? Buraya yok ettikten sonra mı bunu yapacaksınız? Geçmiş olsun. O yüzden bizim mücadelemiz sürecektir. Hep birlikte omuz omuza, kol kola bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Burası bir savunma hattıdır, son kaledir böyle görmek lazım burayı. Kaybedersek bundan sonra önümüzde ne tehditlerin ne tehlikelerin var olacağını bilemeyiz.

“Bu termik santralleri önce kamulaştırın, ondan sonra yavaş yavaş faaliyetine son verin, bunu istiyoruz”

Ormanlarımız yok oldu yangında gitti. Yüzde 68 orman varlığımız vardı. 2021’deki yangınlarda yüzde 8’ini zaten kaybettik. Bugün Ege’nin her yerinde, Anadolu’nun her yerinde yangınlar var. Bu yangınlar zaten orman varlığını yok ediyor. E bir taraftan da sermayenin özelleştirilen santrallerin yok ettiği ormanlar. Peki, biz nerede yaşayacağız? Buna Kim cevap verebilir. Lütfen bu termik santralleri önce kamulaştırın, ondan sonra yavaş yavaş faaliyetine son verin, bunu istiyoruz. Enerji özelleştirilemez, eğitim özelleştirilemez, sağlık özelleştirilemez. Bunlar kamusal hizmetlerdir, toplumsal hizmetlerdir. Bunları özelleştirirseniz, fırsat eşitliğini yok edersiniz ki ettiniz. O yüzden bütün vatandaşlarımızın bu bilinçle ayağa kalkması lazım. Türkiye’ye ayağa kalk Akbelen’e sahip çık.”

Akbelen direnişi 3. yılında… Ahmet Aras: “Termik santral kazanlarında geleceğimiz yakılıyor”

Paylaş

İLGİLİ HABERLER