Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Seydikemer Adalet Binası açılış töreninde, “Biz aslında Seydikemer ilçemizde bir adliye teşkilatının kurulmasını sağlamış olduk. Muğla genelinde 38 yeni mahkeme faaliyete geçti. 2002’de Muğla’da 113 hakim ve savcımız görev yaparken, bugün bu sayı 318’e ulaştı” diye konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bugün açılış ve temel atma törenleri için Muğla’ya geldi. Tunç ilk olarak Seydikemer Adalet Binası’nın açılış törenine katıldı. Törende açıklama yapan Tunç konuşmasına, “Yörükler diyarı Seydikemer’de bulunmaktan duyduğum memnuniyeti öncelikle belirtmek istiyorum. Muğla’mız gerçekten her bir köşesiyle bir cennet; dünyanın en güzel koyları, doğal güzellikleri burada, yörükleri burada, sıcak insanları burada. Seydikemer’e ne yapsak azdır, teşekkür borçluyuz. Çünkü Seydikemer hem cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem de belediye seçimlerinde Cumhurbaşkanımıza, Cumhur İttifakı’na ve belediye seçimlerinde de AK Partimize çok büyük destek verdi” diyerek başladı.
Seydikemer’e adliye teşkilatının kurulmasını sağladıklarını belirten Tunç, şöyle konuştu:
“Biz bugün Seydikemer Adliye binamızı açarken, aslında Seydikemer ilçemizde bir adliye teşkilatının kurulmasını sağlamış olduk. Seydikemer’in nüfusu 60 binin üzerinde ve Seydikemerlilerin Fethiye’ye gitmesi zorluk teşkil ediyordu. Bu anlamda milletvekillerimiz, özellikle Yakup Otgöz vekilimiz, seçildikten hemen sonra Adalet Bakanlığı’na gelerek ‘Seydikemer Adliyesi ne zaman açılacak?’ diye sürekli baskı yaptı. Tabii biz bu baskıya dayanamazdık. Seydikemerlilerin bir abisi, kardeşi olarak buranın sesi olduğunu biliyordum ve bu anlamda ona duyarsız kalmamız mümkün değildi. Milletvekillerimizle ısrar ettiler. Aydın hocam, Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı süresince ‘Seydikemer’e aman bir adliye teşkilatı açalım’ dedi. Hep beraber baktık, büyük bir istek var, ihtiyaç da var, analizi de yapıldı. Mevcut binayı onardık, ödenekleri gönderdik ve bugün adli yıl başından itibaren hizmete açıldı. Hakim ve savcılarımızın atamaları gerçekleştirildi, hizmete başladılar, hayırlı uğurlu olsun. İlk atamaları gerçekleşti, burada hakimlerimizin, savcılarımızın ve adliye çalışanlarımızın da kolaylıklar diliyorum.”
“Muğla’da 318 hakim ve savcımız görev yapıyor”
Bina hakkında bilgi veren Bakan Tunç, “Seydikemer Adalet Binamızda 13 hakim-savcı odamız, 4 duruşma salonu ve 7 mahkeme ile savcılık kalem odamız var. Binamız bin 460 metrekare kapalı alana sahip ve şimdilik ihtiyaca cevap veriyor. Muğla’da daha önce de adalet alanında önemli eserler ortaya koyduk. Milas, Marmaris, Ortaca, Bodrum ve Fethiye’de adalet binalarımızı gerçekleştirdik. Muğla’da ek binalar için de strateji başkanlığına taleplerimizi ilettik. 2002’de Muğla genelinde 79 mahkeme varken, bugün 178 mahkemeye ulaştık. Son bir yılda Muğla genelinde 38 yeni mahkeme faaliyete geçti. 2002’de Muğla’da 113 hakim ve savcımız görev yaparken, bugün bu sayı 318’e ulaştı. Hemşehrilerimizin en kaliteli yargı hizmetini alması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Adalet binası açılışlarına gelen tepkilere de yanıt veren Bakan Tunç, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Adalet mülkün temelidir. Adalet, toplumsal barışın ve huzurun teminatıdır. Adalet her şeyi yerli yerine koymaktır. Adaletin tecellisinde görev almak, mesleklerin en kutsalına sahip olmak ve hakkıyla adaleti sağlamak, sevapların en büyüğüdür. Tabii adaletin tecelli edeceği mekanların da adliyenin vakarına yakışır olması gerekir. Adaletin tecellisi için hukuk devleti gerekir. Yasama, yürütme ve yargının kuvvetler ayrılığının uygulandığı bir yönetim sistemi gerekir. Yargının da bağımsız ve tarafsız olması şarttır. Bağımsız ve tarafsız yargının görev yapabilmesi için sadece fiziki mekanlar değil, o fiziki mekanların içerisinde uygulanacak ve vatandaşların ihtiyaçlarına cevap veren mevzuatın da olması gerekir. Kanunlar güncel olmalı ve uygulayıcıların yeterli olması gerekir. Adaletin hakkıyla tecelli edebilmesi için, insan unsuru ve güncel mevzuat önemli bir faktördür. Fiziki mekanların da teknolojinin son imkanlarıyla donatılmış olması gerekir. Biz tabii çok sık Adalet Sarayı açılışları yapıyoruz. Hemen hemen haftada bir ya temel atıyoruz ya da açılış yapıyoruz. Bu süreçte birileri diyor ki: ‘Adalet Sarayı yapmakla adalet gelmez ki, önemli olan adaletin tecelli edip etmediğine bakmak lazım. Saray yapıyorsunuz ama boşuna yapmayın.’ Basının bir bölümünde bu tür eleştiriler görüyoruz. Bu haksız bir eleştiridir. Adalet binaları yapıyoruz ve ihtiyaç olduğunda mevzuatımızı yeniliyoruz, insan unsurunun kalitesini de artırıyoruz.
Yargı mensuplarımız yılda 12 milyon dosyada karar veriyorlar”
Özellikle toplumda beklenti oluşturan denetimli serbestlik, koşullu salıverme, tutuklama sebepleri gibi konularda çözüm üretecek önemli düzenlemeleri önümüzdeki süreçte hayata geçireceğiz. Hedefimiz, milletimizi suçtan ve suçludan korumak, birlik ve beraberlik içerisinde mücadele etmek. Mevzuatımızın yanı sıra fiziki mekanlar konusunda da çok mesafe kat ettik. 2002 yılında sadece 78 adliye binamız vardı. Bugün ise bu sayı 367’ye ulaştı. Kapalı alan miktarı ise 569 bin metrekareden 6 milyon metrekareye yükseldi. Teknolojinin tüm imkanlarını yargının hizmetine sunuyoruz. İnsan kaynağını da geliştirdik; 2002’de 9 bin civarında hakim ve savcımız vardı, bugün ise 25 bine ulaştı. Yargı hizmetlerinde vatandaşlarımız davalarının hızla sonuçlanmasını bekliyor, bu nedenle de Türkiye Adalet Akademisi’nde eğitim gören adaylarımız var. Ayrıca, hakim ve savcı yardımcılığı sistemine başladık, adaylarımız üç yıl boyunca tecrübe kazanacaklar. Son bir yılda 2 bin 294 hakimin ataması gerçekleştirildi. Artık avukatlık yapabilmek için de sınav kazanmak gerekiyor, aynı şekilde hakim ve savcı yardımcıları sınavı için de bu şart getirildi. Son bir yılda toplamda 2 bin 812 ilk derece mahkemesi kuruldu. Adli yargıda mahkeme sayımız 7 bin 133’e, idari yargıda ise 224’e ulaştı. Yargı mensuplarımız yılda 12 milyon dosyada karar veriyorlar. 12 milyon karar arasında birkaç olumsuz ya da eleştirilen karar üzerinden tüm yargı teşkilatını eleştirmek doğru değil. Türkiye’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda geri sıralarda olduğu söylemi, büyük bir haksızlıktır.”
