"Halktan taraf yeni nesil yayıncılık"
Ara
Close this search box.

Özel, ‘Toprağımızı Vermiyoruz’ mitinginde konuştu: “Ankara’daki Meclis sesinizi duymuyorsa, Atatürk Bulvarı artık Meclis’in kendisidir”

Muğla’nın Menteşe ilçesinde düzenlenen ‘Toprağımızı Vermiyoruz’ mitingine katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Tüm tepkilere rağmen Ankara’daki Meclis, Muğla’nın toprağına, zeytinine, doğasına kasteden bir düzenleme yaptı. Eğer o Meclis sizin sesinizi duymadıysa, duymuyorsa bugün Muğla Atatürk Meydanı artık Meclis’in kendisidir” dedi.

Türkiye’nin 30 ilinden gelen köylülerin oluşturduğu “Toprağımızı Vermiyoruz Platformu” tarafından Muğla’nın Menteşe ilçesi Atatürk Bulvarı’nda zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına izin veren düzenlemeyi protesto etmek için “Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, Toprağımızı Vermiyoruz” mitingi düzenlendi.

Mitinge katılan CHP Lideri Özel, “Tüm tepkilere rağmen Ankara’daki Meclis, Muğla’nın toprağına, zeytinine, doğasına kasteden bir düzenleme yaptı. Eğer o Meclis sizin sesinizi duymadıysa, duymuyorsa bugün Muğla Atatürk Meydanı artık Meclis’in kendisidir; büyük millet meclisi, milletin Meclis’i burasıdır artık” dedi.

Anayasa Mahkemesi’ne seslenen Özel, şöyle konuştu:

“Zeytinlikleri madencilik faaliyetine açan yasal düzenlemeye karşı 260 milletvekilinin imzasıyla Anayasa Mahkemesi’ne gittik. Bizim 120 imzamız yetiyor ancak ayrı ayrı durmadan, tarihte pek az örneği olacak bir şekilde Demokrat Parti, Demokratik Bölgeler Partisi, DEVA Partisi, Emek Partisi, Gelecek Partisi, DEM Parti, İYİ Parti, Saadet Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeni Sol Parti ve beş bağımsız milletvekili 260 rakamına ulaştılar. 23 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar ne yapıyor? 23 yılda 11 kez zeytine Meclis zemininde saldırdılar. Bunun son 14 yılına, bu saldırıların sekizine bizzat şahidim. Gün oldu komisyonlarda sabahlandı. Gün oldu son dakika Genel Kurul’dan döndü ama bu mücadele hiç bitmedi. İlk kez toplumdan gelen bütün tepkilere, verilen bütün mücadeleye rağmen hem de koordinatlar belirtmek suretiyle, adrese teslim bir şekilde bu saldırıyı gerçekleştirdiler. Görünen sadece Akbelen’deki saldırı değil. Bundan sonraki süreçlerde yasanın içindeki fevkalade tehlikeli maddelerle izin süreçlerinin çok hızlanacağı, çoğu zaman mekanizmaların arkalarından dolaşılacağı ve bundan sonraki süreçte eğer bu kanun bu haliyle kalırsa doğa katliamlarının artarak hızlanacağını biliyoruz. Bunun için Anayasa Mahkemesi, değerli üyeleri, hakimler bu kararı verirken lütfen ellerini vicdanlarına koysunlar. Bugünü değil, yarınları düşünsünler. Kendilerinin değil, torunlarının, gelecek kuşakların; bu ülkenin talan edilmesine değil, zeytinine, doğasına, çevresine ihtiyaç var. Anayasa Mahkemesi’ne çağrımızdır; torunlarımız için sizden adalet bekliyoruz.”

Özel, 'Toprağımızı Vermiyoruz' mitinginde konuştu: “Ankara’daki Meclis sesinizi duymuyorsa, Atatürk Bulvarı artık Meclis’in kendisidir”“BUNLAR YEŞİL ALAN GÖRDÜKLERİNE İNŞAAT HAYALİ KURANLARDIR”

80 yılda 180 maden ruhsatı kesildiğini belirten Özel, “Bu iktidar insanlığımıza ve doğamıza maalesef iyi gelmedi. 80 yılda sadece bin 186 maden ruhsatı kesilmişken AK Parti’nin kara düzeninde 386 bin ruhsat verilmiştir. Bin 186’dan 386 bine gelinmiştir. Bunlar bir yeşil alan gördüklerinde hemen inşaat hayali kuranlardır. Sadece Muğla’da ormanlık alanların yüzde 70’i, Muğla topraklarının tamamının yüzde 60’ı maden ruhsatı kapsamına alınmıştır. Milas’ta, Yatağan’da 57 köy kaderiyle baş başadır. 25 köye maden çizilmiştir. Köylülere ‘Evini bırak, nereye gidersen git’ denilmektedir. Ve tam 820 bin, neredeyse 1 milyon zeytin ağacı, binlerce yıllık emek, köylülerin alın teri, bir bakanın imzasıyla bir şirketin para iştahına terk edilmiştir. Türkiye dünyaya 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefi açıklamışken, aynı iktidar iklim yasasını çıkardıktan birkaç ay sonra zeytinlikleri, ormanları, meraları ve madeni açan yasayı getirmiştir. Bu bir ikiyüzlülüktür. Zaten iklim yasası olması gerektiği gibi değildir. Ama bir yandan karbon sıfır taahhüdü verirken, bir yandan zeytinlere, ağaçlara saldırının iler tutar bir tarafı yoktur” dedi.

“BU YAPTIKLARI EN BÜYÜK VATAN HAİNLİĞİDİR”

Vahşi madenciliğe karşı olduklarını belirten Özel, “Biz madene değil, madenciliğe değil, ama bu tarz vahşi madenciliğe, kamu yararı gözetmeyen gözü dönmüş madenciliğe sonuna kadar karşıyız. Doğayı değil, parayı önceleyen bir sistemin sonuna kadar karşısındayız. Şu anda devlet payının yüzde 0,9 olduğu ve madenlerin tamamen yurt dışındaki farklı ülkelere, odaklara peşkeş çekildiği bu sürece sessiz kalmak, daha önce bugün, bu kürsüden defalarca ve haklı bir şekilde söylendiği gibi; önüne gelene vatan haini diyenlerin bu yaptıkları en büyük vatan hainliğidir” diye konuştu.

“BU BÜYÜK MÜCADELEYE MİNNETTARIZ”

Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben, yolda buraya kavuşmak için yüzlerce kilometre ileriden gelirken tertip komitesi mikrofonlarıyla açılış yaptığında bir büyük cepheden bahsediyordu. Evet, ‘cephe’ bir savaş tabiridir ve aslında bizler kolay kolay kullanmayız ama savaştayız. Saldırıdayız. Birileri geleceğimize savaş açmış, birlikteliğimize savaş açmış, demokrasiye savaş açmış, biz de bunun karşısında demokratik direnme hakkımızı kullanıyoruz. Kötülükle savaşıyoruz. Biz kazanacağız. İyiler kazanacak, haklılar kazanacak, halk kazanacak, zeytin ağaçları kazanacak, doğa, çevre, mücadelemiz kazanacak. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. İyi ki varsınız. Buradan başladığım gibi bitiriyorum. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Hepinizi çok seviyoruz. Biz kazanacağız, siz kazanacaksınız.”

Paylaş