Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Menteşe Evleri diye adlandırılan Karamehmet Mahallesinde yapımı tamamlanan ve halk oylamasıyla işlevi belirlenen Erman Şahin Spor Merkezi geçtiğimiz Cuma günü düzenlenen törenle hizmete açıldı.
Hayırlı olsun.
Bugünkü haliyle açılışı yapılan yapı, ilk yapım amacına bakıldığında, yüksek zeka ürünü projelerle, kentin en verimli alanları nasıl heder edilir dönemi sayılabilecek Osman Gürün döneminin son ayıbı şeklindeki market inşaatı durumundayken, yeni büyükşehir belediye yönetimi marifetiyle, halk oylaması yapılmak suretiyle halk tepkisi kısmen de olsa yumuşatılıp, o deprem toplanma alanı olarak belirlenen güzelim parkın ortasına yapılması planlanan marketin önüne bir yerde geçilmiş oldu.
Yani o market inşaatı için dökülmüş betonun tekrar yıkılarak, paraların çarçur edilmesine göz yumulmasındansa binanın bu aşamadan sonra daha işlevsel bir işe dönüştürülme çabasıydı aslında bu girişim.
Bütün bu unsurların yanında en önemli olan da, binanın planlanan spor tesisi olarak inşa edilmesinden sonra tesise verilmesi planlanan ismin önemiymiş aslında.
Bu projenin tamamlanması ve tamamlandığında tesise verilen isim, bir şehrin, bir değerine göstermesi gereken vefanın vücut buluyor olması açısından da ziyadesiyle olumlu bir gelişmeydi.
Tesise, Muğla ilinin son bakanı Erman Şahin’in ismi verilmişti. Malumunuz, Muğla ili, Erman Şahin’den sonra hiçbir bakana sahip olamamıştı.
Kendisi Muğla’nın yaşayan son bakanıydı.
Görüldüğü gibi Muğla’nın siyasetteki durumu da aslında böyle. Güler misin, ağlar mısın?
Muğla’dan bakıldığında ağız burun kıvrılan şehirlerin bile bakanları var. Bizim gibilere hem kel, hem fodul da denilebilir. Hiçbir yerleri beğenmeyiz, üstünlük taslarız ama başarısız olduğumuzu da kabul etmeyiz.
Neyse bu konu başkaca bir yazıda ele alınacak bir konu, biz konumuza devam edelim.
Hal böyle olunca, dönemin büyükşehir yönetimi tarafından ortaya konan bir vizyonsuz ‘ben yaptım oldu olmasa bile, ben yaparım olur’ çıkışlı proje, ancak bu haliyle vizyonlu hale getirilebilirdi. Bunu da başaran bugünkü Muğla Büyükşehir Belediyesi yönetimini kutluyorum.
Gelelim başka bir ayrıntıya…
Açılışın hemen ardından büyükşehir basın birimi tarafından bu gelişmenin haberi, basın kuruluşlarımıza servis edildi.
Servis edilen haberde dikkatimi çeken, “Tesise, Muğla’ya uzun yıllar hizmetleri bulunan Erman Şahin’in adı verildi” cümlesiydi.
Ne var bu cümlede diyebilirsiniz.
Oysaki haberin girişi sayılabilecek bölümde o ismin taşıdığı sıfatlara yer verilmemiş.
Evet, Erman Şahin için uzun yıllar hizmetleri bulunan şeklindeki ayrıntı doğru, ancak, bu hizmetleri yapan kişi böyle bir cümleyle geçiştirilebilecek biri değil.
Mesela bu cümlenin başına Erman Şahin’in kim olduğu ya da taşıdığı sıfatlar yazılabilirdi. Muğla’nın değerli siyasetçilerinden yaklaşımı kifayetsiz kalmış.
Yaptıklarıyla değil, yapamadıklarıyla ve herkese parmak göstermesiyle tanınmış bir belediye başkanı durumundaki Osman Gürün’ün doktor unvanını uzun yıllar isminin başına yazdırma kompleksine sahip olması ve buna gösterilen özen kadar, ya da bugünkü Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı sıfatının yazılmasının doğal olması kadar, pek çok sıfatı üzerinde taşıyan birinin ismi alelade bir cümleyle geçiştirilmemeliydi.
Gazeteci, yazar, Muğla Gazeteciler Cemiyeti kurucu başkanı, siyasetçi, dönemin Muğla belediye başkanı, Muğlaspor kulüp başkanı, milletvekili, devlet bakanı, bayırdırlık ve iskan bakanı.
Şöyle de kısaltılabilir; gazeteci-yazar, siyasetçi, spor adamı, devlet adamı.
Muğla’nın son bakanı.
Bir daha da yok zaten, olmadı, olamadı.
Biz bakanlıktan söz ededuralım, milletvekilliği sayısal üstünlüğünde hep önde olan Muğla’nın CHP’li milletvekillerinin parti yönetimlerinde bile yer alamadığı bir ortamda, kendisinin son bakanımız olması çok ta kıymetli aynı zamanda.
Hem de öyle sıradan bir bakan da değil. Bayırdırlık ve İskan Bakanlığı döneminde depremden yerle bir olmuş Erzincan ilçesini yeniden inşa eden de bir isim.
Tıpkı Rizelillerin çayın babası olduğu için Muğlalı Zihni Derin’e gösterdiği sevginin aynısını Erzincanlılar tarafından da görmüş ve hala daha saygıyla anılan bir isim Erman Şahin.
Biz de Muğla Gazeteciler Cemiyeti olarak geçtiğimiz yıllarda Cemiyetimiz Onur Ödülünü kendisine takdim etmiş olmanın haklı gururunu da yaşamış, vefanın meslek kuruluşumuz için ne denli olmazsa olmaz olduğunu gözler önüne sermiştik ve hala daha da sermeye devam ediyoruz.
Günümüzde böylesi değerlerin isimlerinin yaşarken bir tesise verilmesi anlamlı. Dedim ya akıl edenleri kutluyorum ama bu değerlerin tüm il genelinde bilinmesi de bir o kadar önemli.
Hele ki Şahin’in belediye başkanlığı döneminde yaptırdığı işhanının yıkıldığı günlerde böylesine bir hamle değerliydi.
Bu nedenledir ki, haber bültenlerini kaleme alanların ve onay vericilerin konu Muğla’nın değerleri olduğunda, servis edilen metinlerde biraz daha kapsamlı ve özenli yaklaşım sergilemelerinin, gelecek nesillerin bu isimler hakkında bilgi edinmeleri noktasında yarar sağlayacağını düşünenlerdenim.
Tabi önce belediye çalışanlarının da bu değerlere vakıf olmaları gerekir.
Derdimiz elbette üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Haberci gözüyle ve bir metin yazarı olarak dikkatimi çeken bir ayrıntıyı dile getirmeye çalıştım.
Zaten törenin konuşmacıları Erman Şahin’in siyaset yaptıkları partileri için değerini ve yaşadıkları şehir ile ülke siyasetindeki pozisyonunun önemini yaptıkları konuşmalarında yer vermişler, buna sözüm yok.
Ben başta söz ettiğim ayrıntıdayım.
O ayrıntıdan da söz ettiysek üzüm yeme çabamızı ortaya koyalım ve diyelim ki; ‘güzelim parkın ortasına oturtulan beton, ancak Erman Şahin ismiyle güzelleşebilirdi.’
Öyle de olmuş, yakışmış.
İyi saatte olsun, kendisine sağlıklı bir ömür diliyorum.
O zaman şimdi değerli büyüğümüz Erman Şahin’in isminin verildiği o tesiste, sağlam kafa sağlam vücutta bulunur şiarıyla sağlıklı bedenlere sahip olabilmek için spor yapma vakti.
Şehrimize tekrar hayırlı olsun.