"Halktan taraf yeni nesil yayıncılık"
Ara
Close this search box.

ARAS’A DİLEĞİM: ‘TAŞ OLSUN, BAŞ YARSIN’

Son kaleme aldığım yazıda yerim kalmadığından Menteşe Belediye Başkan Yardımcısı Merve Fidem Barut’un sessiz sedasız görevinden ayrılışını, ardından gelen yazım olan bu yazıda değerlendireceğimizden söz etmiştim.

Vazgeçtim zira gündemden düştü. Konuya özel düşüncelerimi Mabolla Medya YouTube kanalımızdaki kendi programımda yorumladım da üstelik.

Merak eden halen izleyebilir.

Hayırlısı olsun diyelim ve işimize bakalım.

Geçtiğimiz hafta Cuma günü yani 2 Mayıs 2025 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın 1 yıllık görev süresince yaptığı ya da yapmaya çalıştığı çalışmaları il basınına değerlendirmek amacıyla düzenlenen basın toplantısına katıldım.

Katıldık katılmasına da, bir sandalye üzerinde uzun süreli oturabilme potansiyelimizi de gördük bu sayede.

Başkan Aras bu sözünü ettiğim toplantıda 1 yılını bir değerlendirdi, pir değerlendirdi. Çeyrek asrı aşkın zamandır sürdürdüğüm meslek hayatım boyunca tam 4,5 saat süren bir basın toplantısında bulunmamıştım, geçtiğimiz Cuma o da oldu.

Bu toplantıyı diğer yazı dilime uyarladıklarım gibi çok fazla yorumlamayacağım. Sadece toplantıda aldığım notlardaki söylemleri siz değerli okurlara ardı ardına aktaracağım ve yorumu size bırakacağım.

Ancak aralara da zaman zaman gireceğim.

Buyrun o zaman başlayalım.

Bizim için büyükşehir, büyük düşünebilmek ve büyük adımlar atabilmek demektir.

1 yılda hedeflerimizin tümüne ulaştık.

4,5 milyar lirasını MUSKİ, 5,5 milyar lirasının büyükşehir girdilerinden oluşan 10 milyar liralık bütçeyle 16 milyonluk İstanbul’un yüzölçümünden daha büyük bir şehri yönetmeye çalışıyoruz.

Yatırım bütçesine ayrılan pay, yüzde 30’dur. Yani 10 milyar lirada 3 milyar lira. 3 milyar liraya Bodrum’da 10 tane ev alabilirsiniz. 10 ev, Muğla’nın yatırım bütçesi. İstanbul’un bütçesi 550 milyar. Biz bu bütçenin 16’da birine sahibiz. Buna rağmen bütçemiz büyük düşünebilmeye ve büyük adımlar atmaya uygun olmalıydı ve oldu.

Muğla Büyükşehir Belediyesi bölgenin en büyük organizasyonudur. Kurumsallaşma bizim için önemli.

Kurumsal yapımız uzmanlık alanlarına göre ayrılmalı ve operasyonda sorunsuz süreçler başlamalıydı ve başladı.

Yetkiyi vermek ve paylaşmaktan asla geri adım atmam. İçimizden biri aday olmak isterse onu bile desteklerim.

İyi bir bürokrat her yerde lazım. Yerinden yönetim ve tam yetki esaslı çalışıyoruz.

Osman Gürün bey şehri ‘Muğla 1’ diyerek bir gerdanlık gibi tanıttı ama bu yönetim modelinde Dış İlişkiler Daire Başkanlığı yoktu.

***

Burada ara verip ben gireyim; “Hoş Muğla gibi bir turizm şehrinde Turizm Dairesi de yoktu.”

***

Aras’ın incilerinden devam edelim.

Muğla her kentle ilişki kurmak zorundadır.

Malum turizm kentiyiz. Bunun için yapılacak çalışmalar önemli. Öyle kardeş kent falan olmak da turizm için yeterli değil, bu sadece romantik bir şey. Olmuş olan bir tane proje yok. 50 yıllık kardeş kentler var, ortada proje yok.

Bugün geldiğimiz noktada Muğla’nın tanıtım filmlerini yurtdışındaki tüm konuşmalarımda oynatıyorum. Bu Dış İlişkilerin başarısıdır. Muğla bu anlamda İstanbul’dan sonra en kıymetli ildir.

Büyükşehir bünyesinde Kadın Aile Daire Başkanlığı yoktu. Bugün özellikle Ula’da 4 tane kadın meclisi kuruldu. Toplumsal eşitlik şehrimize uygundur. Kürsülerden konuşmak yerine somut adımlar atmamız lazımdı, attık. Baskı, mobbing, şiddet ve tacizden dolayı çok sayıda işlem yaptık. Güven aşıladık. Artık personel rahatlıkla gelip şikayetini dile getirebiliyor. Bu sayede kendi içimizi de temizliyoruz. Uluslararası arenada ve Türkiye’de kadın politikaları konusunda bu işi ‘miş’ gibi yapmayan tek belediyeyiz. Bunu iddalı söylüyorum.

Halkın ihtiyaçlarında kesinlikle kısır çekişmeler içinde olmuyoruz. Tüm kurumlarla barışığız. Bazen siyasi yönden bir takım açıklama ve eylemlerin içinde olabiliyoruz ama halkın ihtiyaçlarında asla kısır çekişmelerin içinde olmuyoruz.

DSİ’yi ben kötüleyeyim, DSİ beni kötülesin. Filler tepişsin, vatandaş ezilsin. Halkın ihtiyaçlarında hiçbir kurumla kavga etmeyiz. Ben geldikten sonra DSİ’nin adı geçmiyor artık. Malum Bodrum’daki patlaklarda hep DSİ konuşulurdu.

DSİ’den Kara Muğla Deresini devraldık. Daha önce burası çatışma konusuydu, artık bize devredildi.

***

Allah aşkına dayanamayıp, burada da araya gireceğim.

‘Bak gördün mü Osman bey, her kesimle barışık olmak böyle bir şey. Yüzler gülüyor, senin kibrin ve egondan kaynaklı şehrin gördüğü zarar ve yaralar, bugün teker teker kurulan bu sıcak iletişimler sayesinde pansuman edilmeye başladı.’

***

Devam edelim Aras’ın söylemlerine…

MUSKİ’de kadromuzu yeniledik. Önceki dönemde görev yapan arkadaşlara teşekkür ederiz ama daha verimli kadrolar oluşturmak zorundaydık. Doğru müdahalaler yapmak ve küçük dokunuşlar sorunu çözüyor.

4,5 milyarlık MUSKİ bütçesinin 8 milyar liraya çıkardık.

Kayıp-kaçakla mücadele için bizim daha etkin bir abone yönetimine ihtiyacımız var. Çok fazla kayıp-kaçak var. En bildiğiniz oteller var ev fiyatına su parası ödeyen. Milyon dolarlık villalar sırf kırsal mahalle statüsündeki yerlerde bulunuyor diye ucuz su kullanıyorlar. Dörtte bir fiyatına su kullanıyorlar. Benim gariban vatandaşım tam su kullanma ücreti ödüyor. Biz bunlara tamamen el attık ve MUSKİ’nin geliri arttı. Kayıp kaçağı kurumsallaştırdığımızda MUSKİ’nin büyükşehir kaynağına ihtiyacı kalmayacak.

MUSKİ’de teknik adam sayısı azdı. MUSKİ yönetimi şuan tamamen teknik. Daha önce içme suyunun başına Jandarmadan emekli bir astsubay bir arkadaş vardı. İyi bir insan olabilir ama sonuçta işi bilmiyor, teknik değil. MUSKİ yönetimi şuan teknik. Bu durum bize daha iyi geri dönecek.

Muğla’da su sorunu tarihe karışıyor. Mazeret üreterek başarılı olamayız. Benim nihai hedefim bu olmalıdır.

MUSKİ’de çağrı merkezi yoktu, büyükşehir üzerinden aktarılıyordu. İletişim çok önemli. Doğru bir iletişimle savaşları önleyebilirsiniz. Artık MUSKİ’nin bir çağrı merkezi var. Bu konuda, ‘vatandaştan gelen her telefon 24 saat açılacak’ talimatı verdim.

Vatandaş çeşmeden arıtma kullanmadan su içebilmeli. Ben bunu başaracağım. Tüm depolarımızı yeniliyoruz.

Tüm okullara arıtmalı sebil koyacağız, merkezi parklara, meydanlara da koyacağım. Vatandaşlarımız hem pet şişe su almak zorunda kalmayacak ve hem de plastik çöpün de önüne geçeceğiz.

Ulaşımda üniversite öğrencilerimizin toplu taşımadan 1 liraya yararlanmalarını sağladık. Böylece öğrencilerimizin bütçelerine katkı sunmuş olduk. Ayda 3 bin lira öğrencilerimizin cebinde kalıyor. Bütçemizi daha da arttırabilirsek buna benzer sosyal yardımları daha da rahat yapabiliriz.

Muğlaspor sosyal bir projedir. Kulübe verdiğimiz desteğin altında yatan felsefe budur. Şampiyonlukta az da olsa katkımız vardır.

***

Bunun gibi daha niceleri. Bana bu kadarı yettiği için yazımı da bu başlıklar altında sınırlı tuttum.

Yazarken aldığım notların altının dolu olup olmadığını 4,5 saat süren basın toplantısında izleme fırsatım da oldu.

Halkı ve halk ihtiyaçlarını merkezine koymuş bir yönetim anlayışı hakkında memnuniyet ifadeleri kullanmak normal olsa gerek.

Bende de bu memnuniyet hissiyatı oluştu. Bu memnuniyet sürdürülebilir hale geldiği zaman tadından yenmez. Umarım da geri kalan yıllarda da artarak devam eder.

Bizim büyüklerin başarılı olmasını istedikleri kişiler için dile getirdikleri bir laf vardır; ‘taş olsun baş yarsın’ diye.

O halde bizim şivenin esintileriyle yorumlayıp, yazıyı sonlandıralım.

Bene baaa; bu başkan hem baş yarcek, hem de 15 yılı Muğla merkez belediye, 10 yılı da büyükşehir belediyesi olmak üzere toplam 25 senelik hatırlanmayası bir devrin sona ermesinden sonra memlekete hamır gibi gelip, yüz güldürcek gibi.

Dendi bakam Sayın Başkan, sen de daş ol, baş yar.

25 sene boyunca hizmetin ne olduğunu anlamadan, bilmeden sadece CHP’nin adayı diye seçtikleri kişinin aksine, bu defa seni seçtikleri için mutlu olan insanların yaşadığı bir şehir ve hizmet anlayışını inşa et.

Bizim belediyeden, bu şehrin hakettiği hizmete kavuşmasından başka da bir beklentimiz yoktur.

Ha bir de, diğer görev yılı değerlendirme toplantılarında bu kadar uzun oturur, dinler miyiz bilmem ama verimli bir toplantı günlüğü olduğunu hatırlatalım çünkü Muğla Basınını oluşturan meslektaşlarım da toplantıyı sonuna kadar ilgiyle izledi.