32.Bölge Muğla Eczacı Odası Başkanı Saim Korkmaz ve yönetimi, ilaç temininde yaşanan sıkıntılar ve artan maliyetler karşısında acil önlem alınmazsa 2025 yılının eczaneler için daha da zor geçeceğini belirterek, SGK’yı göreve davet etti.
32.Bölge Muğla Eczacı Odası Başkanı Saim Korkmaz ve Oda üyeleri, eczanelerdeki ilaç sıkıntısı ve ekonomik sıkıntıları hakkında Menteşe ilçesinde bulunan oda binasında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıdan konuşan Oda Başkanı Saim Korkmaz, “İlaç ve sağlık hizmetlerinde bilginin, emeğin ve güvenin ilk adresi olan eczanelerimizin bu şartlarda ayakta kalması mümkün değildir. Acil önlemler alınmazsa eczane iflaslarının başlaması an meselesidir. Bu talebimiz sadece meslek grubumuz adına yapılan bir çağrı değildir” dedi.
“2025 YILI DAHA DA KARANLIK BİR YIL OLACAK”
Artan maliyet ve ekonomik koşullar karşısında önlem alınmadığını söyleyen Korkmaz, “Bizler, köylerden kentlere, ilçelerden mahallelere, ülkemizin dört bir yanında kesintisiz hizmet sunan, toplumla iç içe, birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olan bizler, hastalarımızın ihtiyaç duydukları ilaçlara en güvenilir ve en hızlı şekilde ulaşmalarını sağlayan, en yakın sağlık danışmanlarıyız. Birinci basamak sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçasıyız. Ancak mevcut ekonomik koşullar ve artan maliyetler karşısında eczanelerimizi koruyan, onları ayakta tutan gerçekçi önlemlerin alınmadığı bir noktadayız. Bu anlamda 2024 yılı hem hastalarımız hem de bizim açımızdan çok zor geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve eczacılık hizmetlerini sırtındaki mali yüklerle boğuşarak sürdürebildi. Ama daha da kötüsü sesimiz duyulmazsa, gerekli önlemler alınmazsa 2025 yılı daha da karanlık bir yıl olarak anılacaktır. Eczanelerimizin ışığının karardığı, sağlık kapısının kapandığı, bir yıl olacaktır” diye konuştu.
“SOSYAL GÜVENLİK KURUMU’NU GÖREVE DAVET EDİYORUZ”
Korkmaz, 4 buçuk aydır SGK ve Türk Eczacılar Birliği arasında protokol imzalanmadığını belirterek, “Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki İlaç Temin Protokolü 1 Ekim 2024 tarihinde sona ermiştir. 4 buçuk aydır yeni bir protokol üzerinde mutabakat sağlanamamıştır. Yeni bir protokol imzalanamamıştır. Buna rağmen, eczanelerimizde eczacılık hizmetleri halen büyük bir özveriyle sürdürülmektedir. Eczanelerimizin ilaç ve eczacılık hizmetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebileceği, günün ekonomik koşullarına uygun bir protokolün ivedilikle hayata geçmesini hem kendimiz hem de hastalarımız adına talep ediyoruz. 30 bini aşkın eczanemizin ayakta kalması, hastalarımıza hizmet sunumuna devam edebilmesi, ancak gerçekçi koşullarda ve tam bir mutabakatla imzalanacak protokole bağlıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatta bulunmasına rağmen, Kamu Kurum İskontosunu ülkeden çekilme tehdidiyle uygulamayan, aradaki fiyat farkını vatandaşlarımızın sırtına yükleyen ilaç firmalarına izin vermemelidir. Sosyal Güvenlik Kurumunu göreve davet ediyoruz, Kamu Kurum İskontosundan doğan fiyat farkları vatandaşlarımızın cebinden çıkmasın istiyoruz” dedi.
“KALICI ÇÖZÜM BULUNMALI”
Korkmaz açıklamasına şöyle devam etti:
“Belli aralıklara sürekli yaşanan ilaç yoklukları için kalıcı çözüm bulunması zaruridir. Bu sebeple ülkemizde beşeri ilaçların fiyatlandırılmasında kullanılan İlaç Fiyat Kararnamesi’nin güncellenmesi ve hatta yeni bir modelin belirlenmesi, ülke toplum sağlığı hem de eczanelerimizin geleceği için zorunlu hale gelmiştir. Ülke olarak bir an önce sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte kendi yerli ilaç sanayimizi güçlendirmeli ve bu konuda gelecek vizyonu oluşturmalıyız. Biz yöneticiler olarak yaşadığımız bu zorlukları defalarca aktardık. Ancak ne yazık ki ne hastalarımız ne de meslektaşlarımız adına kalıcı ve gerçekçi bir çözüme henüz ulaşamadık. Bugün sessiz kalırsak, hastalarımız ilaçlarına erişimde çok daha büyük sorunlar yaşayacak.
“ACİL ÖNLEMLER ALINMAZSA ECZANE İFLASLARININ BAŞLAMASI AN MESELESİDİR”
Bugün sessiz kalırsak, eczanelerimiz birer birer kapanacak. Bu nedenle buradan meslektaşlarımız ile birlikte haykırıyoruz. İlaç ve sağlık hizmetlerinde bilginin, emeğin ve güvenin ilk adresi olan eczanelerimizin bu şartlarda ayakta kalması mümkün değildir. Acil önlemler alınmazsa eczane iflaslarının başlaması an meselesidir. Bu talebimiz sadece meslek grubumuz adına yapılan bir çağrı değildir. Bilinmelidir ki, ülkemizde halk sağlığı sisteminin etkinliği ve ayakta kalması da ancak bu şekilde mümkündür. Biz eczacılar, halkımızın sağlık kapısını açık tutmak için buradayız ve mücadelemize devam edeceğiz. Haklı taleplerimizin karşılanması için gerekli adımlar atılsın, sağlık kapınız açık kalsın.”
