mabolla_medya-logo
Ara
Close this search box.
Ara
Close this search box.

YEREL SORUNLAR, YEREL SAHİPLİK

Muğla’da doğup büyüyen biri olarak memleketimi ve il merkezi olmanın verdiği güvenle de kıyısı köşesiyle tüm ilçelerimizi de severim.

Düne kadar şöyle Ankara’dan doğu illerine gittiğinizde, “memleket nire hemşerim” diye sorulunca, ‘Muğla’ dediğinizde, “ora nere ki” diye sorarlardı! İzmir tarafları diye tarif ederdim. Hoş çoğunluk İzmir’i de bilmezdi ya…

Bekârlığımda İstanbul’da çalıştığım şirkette bölge bölge görev yaptım, tüm Türkiye’yi ilçelerine varana kadar defalarca dolaştım. Bayii ziyareti yapardım. Piyasa araştırması, istihbarat satış pazarlama…

Muğla şimdi sadece Doğunun değil, Bodrum’uyla, Marmaris’i Fethiye’siyle, Dalyan’ıyla tüm dünyanın tanıdığı bir büyük şehir konumunda.

Doğu ve Güneydoğunun yüksek ve sarp yaylalarında sert iklim koşullarında çoğunluk zorlu yaşam mücadelesi veren insanlar, güney ve batı Anadolu’nun kıyı kentlerine, yeşilin mavinin ve sıcak iklimin hüküm sürdüğü bölgelere özellikle İlimize, göç etmiş durumdalar… Düzenli düzensiz göçmen furyası caba.

Ve halen de zaman zaman belli başlı turistik merkezlerimizde bunun yarattığı ekonomik girdiler dışında sosyal ve kültürel olumsuzluklar ayyuka çıkmaktadır. Halen başta İstanbul olmak üzere pek çok göç almış kentlerimizde yaşanmakta olan siyasi rant elde etmek isteyenlerin yarattığı çelişkileri rekabetleri yarışları ibretle izlemekteyiz.

Muğla merkezde Menteşe’de böylesi bir yarış yok gibi görünse de, özellikle yerelin siyasi parti yönetimlerine göz attığımızda bunun maalesef var olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Yakın geçmişe dönüp bakalım, Muğla milletvekilliği yapmış isimleri hatırlayalım. Muğla dışından gelmiş kimi atanmış kimi bileğinin hakkıyla seçilmiş isimler…

Bölgecilik ya da ırkçılık yaptığım sanılmasın sakın. Süslü püslü incik boncukla bezenmiş faytonu çeken atları güzel aynalı koşumları nedeniyle değil, uyumlu adım atışlarıyla, performansları ve güçlerine kuvvetlerine bakarak beğeniriz.

Günümüzde çoğu siyasi parti adayları, malı mülkü işi gücü güçlülüğü, parası pulu var diyerek ve de partiye yaptığı BAĞIŞ miktarıyla son dönemlerde de hısım akraba eş dost ilişkilerindeki derinliklerle seçiliyor!..

Adayın, insanlığının dışında olan değerler bunlar. Önemli olan kendisine ait kişisel özellikler değil midir?

Liyakat yeterlilik beceriklilik iş bilirlik ikinci planda kalmış, önemsenmemiş ne gam!

Muğla’mızın yerel insanı, maalesef, coğrafyamızın sıcak iklim koşulları sonucu olarak biraz larç hatta tembellik derecesinde bencileyin rahatlığı seven, biraz vurdumduymaz hatta beni sokmayan yılan bin yaşasın dercesine ehlikeyif gibi mi desem, ya da siyasetten son 22 yılda günümüz insanı soğumuş uzaklaşmış durumda mı desem bilemiyorum. Yerelin eğitimli liyakatli deneyim sahibi nice yetenekli bilge insanları kendilerini köşelerine çekip olaylara kayıtsız kalırlarsa olacağı budur.

Yani, sen kendi yörene, derneğine, partine, kendi evladına, memleketin sorunlarına, şuyuna buyuna sahip çıkmazsan, ya atamayla ya da kendiliğinden bir başka cevher çıkar gelir, orayı sahipsiz bırakmaz.

Hoşça kalın.