Bütün soruları sorabilmeli
Bütün ışıkları derebilmeli
Yol başlarında durabilmeli
* Nazım Hikmet
1967 yılında California’da yaşanmış gerçek bir olayı günümüz Almanyasına aktaran faşizmin köklerine dair etkileyici ve de güncel bir film olan “ die welle-dalga” geniş kitlelerin, başta kendilerine mantıksız gelen bir düşüncenin etrafında nasıl da kolayca birleşebildiklerini, zayıf bireylerin toplumda kabul görme ihtiyaçlarının, “disiplinle gelen güç” ve ötekileştirme sayesinde nasıl birer silaha ve hatta orduya dönüşebileceğini anlatır.
Halkın büyük bir boşluk ve adaletsizlik hissi içinde olması sonucunda ilk başta dalga geçilen Hitler Führer olmuştur. Filmdeki öğrencilerin “dalga” isimli gruba katılması ise tamamen çağın özellikle gençlik üzerinde oluşturduğu yalnızlık ve yalnız hissetme dürtüsü yüzündendir. Böyle bir sıkıntı içindeki çocukların bir grup halinde toplanmaya teşvik edilmesi ve bu grubu sahiplenmesi tamamen bu duygudandır. “Dalga” ilk zamanlarda bir eğlenceyken zamanla gençlerin sınırları zorlamaya başlaması olağan bir süreç sonucu olabilecek bir durumdur.
Filmde öğretmene okul tarafından bir haftalık proje ödevi olarak otokrasi veriliyor. Öğretmen “Faşizm sadece tarihin bir döneminde ortaya çıkmış toplumsal bir anomalidir, bir daha gerçeğe dönüşmesine olanak yok” diyen öğrencilerine faşizmi uygulamalı öğretmek istiyor. Öğretmenin “özgür” kafa yapısı nedeniyle ona hayran olan bir sürü öğrencinin kısa süreli macerası sırasında yavaş yavaş ve gayet kendi rızalarıyla besledikleri otorite karşısında öğrencilerin aldıkları tavrın kişiliklerine göre şekillenmesi ve kafası karışık olanların, bazı konularda çok da net fikre sahip olmayanların çoğunluk içinde nasıl eridiği ve kendini kolayca kaptırabildiği anlatılıyor.
Öğretmenin üzerinde durduğu, otokrasinin üç önemli unsuru vardır: “Disiplin aracılığıyla güç; halk aracılığıyla güç; uygulama aracılığıyla güç”. Bir simge, sembol, ortak figürler, ait olma, biz olgusunun yaratılması için bir çalışma yaparlar.
Öğrenciler oluşturdukları harekete dalga adını verirler, kendilerinden olmayanları ötekileştirmeye , dalga grubuna mensup olmayanlara karşı müdahalelerde bulunmaya başlarlar.
Öğretmen faşizminin temel ilkelerini yavaş yavaş sınıfta uygulamaya başlar. Kendisi mutlak güç olarak seçilir ve bunu oylamayla yapmıştır. Öğrencilerden bir çoğu ise tehlikenin farkında değildir. Öğrencilerin diktatör gibi görünen öğretmenin etrafında hemen sürüye dönüşüvermeleri karşısında, yalnızca bir iki öğrenci tepki gösterir. Faşizm demokrasinin bağrından filizlenmiştir artık.
Düşüncelerine ters de olsa , öğretmen öğrencileri için bir lider, bir misyondur. Basit temeller üzerine kurulan dalga bilinçsiz gençlerin elinde kontrolden çıkmış fenomen hale gelmiştir. Bireysellikten uzak, bir bütün için hareket eden, disiplinli gençlerden oluşan Dalga için artık artılar yerini eksilere bırakmıştır.
Filmin sonunda oluşan şiddetin büyüklüğünü dün sıradan bir öğrenci olan birinin bugün nasıl da dalganın bir askeri olarak yetişmeye bağlandığını ve hareket uğruna intihar ettiğini çarpıcı biçimde görüyoruz. Filmin final bölümündeki aşağıdaki replik filmin ana fikriyle yüzleşmemizi sağlıyor.
-onu ben dediğim için getirdiniz, öyle mi?
-peki, ben birini öldür desem, öldürür müsün?
-onu asabilir ya da boynunu vurabiliriz.
-ya da kurallarımıza uyması için ona işkence edebiliriz.
-işte, diktatörlükte aynen böyle yapılır!
-az önce burada olan şeyi fark ettiniz değil mi?
-geçen hafta sınıfta sorulan soruyu hatırlıyor musunuz?
-ülkemizde diktatörlük olabilir mi?
-faşizm işte böyle bir şeydi.
-hepimiz kendimizi en iyi zannederiz.
-diğerlerden daha iyi.
-daha da kötüsü bizimle aynı fikirde olmayanları toplumdan dışlarız.
-onları incitiriz…
-dahası başka neler yapabileceğimizi bilmek bile istemiyorum..
Dünyanın bir kıyım ve yıkım alanına dönüştüğünü iliklerimize kadar yaşıyoruz. Sadece insan değil, canlı cansız doğa talan ediliyor, insan türü değil tüm gezegen yok oluşa gidiyor. İnsanların barış, gerçek demokrasi ve bilimsel gelişmenin, kuşkucu aklın sınırlarını zorlayan laik bir dünya için bulundukları her yerde ayağa kalkması, bu tehlikeli macerayı reddetmek için bir saniye bile beklememesi gerekiyor.