Çok kişi 1 Mayıs’ı yazar da ben, tarihi 1 Mayıs 1977 olaylarının bizzat içinde bulunmuş kişiyim.
1 Mayıs İşçi Bayramı, 1 Mayıs Emekçi Bayramı.
İşçiye emekçiye mal ve hizmet üretenlere yılda bir günü olsun adamaya, bayram olarak kutlamaya düne kadar cesaret edemeyen bir ülkenin vatandaşlarıyız biz.
Tarihi ‘77 olaylarıyla özdeşleşen İstanbul Taksim Meydanında, yılda bir gün olsun işçilerin emekçilerin bir araya gelip bayram havası yaşamalarını yasaklayan, çalışanlarına alın teri döken emekçilerine güvenmeyen bir iktidarın yurttaşlarıyız biz.
Şimdi rahmetle andığımız gelmiş geçmiş en karizmatik işçi liderlerinden Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kurucusu ve Başkanı Kemal Türkler, kürsüde konuşma yapıyordu.
Taksim o zamanki Su İşleri binasından mı, yoksa hemen oradaki (Sheraton Otel) gökdelenden mi halen tam olarak bilinemeyen noktadan 500 bini aşkın kalabalığa açılan yaylım ateşle o gün, 37 kişi can verdi, yüzlerce kişi yaralandı.
O gün, tarihi ve mahşeri bir gün yaşandı. Karım, kızıma hamileydi.
Yaşanılanı anlatmak o kadar zor ki.
İşçilerin sendikal mücadelesinde milat kabul edilen o tarihten bu yana değişen fazla bir şey olmadı.
1 Mayıs’ın İşçi Bayramı olarak kabulü dahi halen tam olarak sağlanabilmiş değil.
Avrupa’nın hemen tamamında kabul gördüğü halde, hatta işçilerin örgütlenmesi, haklarının ve çalışma şartlarının saptanması teşkilatı İLO dahi, Türk işçi dünyası için halen nerdeyse yabancıdır. Mevcut çoğu sendika yıllardır bunun mücadelesini vermektedir.
Ankara Tandoğan ve İstanbul Çağlayan gibi büyük miting ve yürüyüş organizelerinde büyük sınav vermiş bu ülke insanına, masum işçilerin Taksim kutlaması yıllar geçti bugün bile çok görülmekte.
‘77 Katliamının anma gününün Taksim’de kutlanmak istenmesini, Çalışma Bakanı, “Kitlesel kutlama inadı” olarak nitelendirerek kabul etmeyeceklerini açıkladı. AKP iktidarı ve RTE bir kez daha sınıfta kaldı.
1 Mayıs’ı bir kez daha lekelememek için hadi gelin aklıselimle hareket edin de Taksim’i kutlamalara açın.
Aynı yönetim 2012’nin 1 Mayıs’ında Taksim’e izin vermişti.
Ve de hiçbir olay olmamıştı…
Çalışan, yetiştiren, yaratan, tarlada bağda bahçede fabrikada ter döküp üreten emekçilerin, hadi gelin sevinçlerine ortak olun!
